Ercan AKYILDIZ
  28-05-2020 21:38:00

'Sokmak benim yapımda var!'

Son iki aydır farklı bir süreçten geçtik… İnsanlar evlerine kapanırken hayat yavaşladı.İşyerleri kapatıldı. “Sosyal mesafe” diye bir kavram günülük konuşmalar arasında yerini aldı.
Kenti yönetenler ise, bu süreci fırsata çevirme imkanına kavuştular. Tüm yollarda asfaltlar yenilendi. Parklar kaldırımlar elden geçirildi.Şehir baştan başa yenilendi.Özellikle Büyükşehir Belediye başkanı Alinur Aktaş’ın bu süreçteki gayreti alkışa şayan…
Çalışmalarını yakından takip ettiğim için biliyorum; İnsanlar evlerine mahkum olurken, o Bursa’yı sokak sokak gezerek yapılan çalışmaları yerinde takip etti. Diğer bir taraftan da “İnsanlar mağdur olmasın” diye sosyal dayanışma faaliyetlerini bizzat koordinesinin takibinde bulundu.
Tabi son iki ayda gösterilen performanstan rahatsız olanlar bugünlerde kara kara düşünmeye başladı. “Bu istikrarı bu müspet gelişmeleri nasıl  gölgeleyebiliriz” diye..
Fesat cephesi harekete geçti. Aslında, birilerini başarılı insanlara karşı kışkırtmak bunların geleneksel politikasıdır.
Olumlu gelişmeler,insanlarımız için yapılan çalışmalar, onların rahatını kaçırmış huzursuz etmişti.
Evet evet olumlu gelişmeleri haz edemeyenlerin uykuları kabus olur, fesat cephesi harekete geçer... Onların işi eleştiriden çok çamur atmaktır..
At ki izi kalsın zihniyetindedirler...
Ortalıkta dolaşan “Donkişotlar” kullanılır bu süreçte..
Onlar kendilerini adam zanneden adamlardır.. Rahat ve huzur, istikrar ve itibar, bunlara göre değildir.
Onlar fesat cephesinden beslenirler…
Uzatmadan bir hikaye ile bugünlük noktayı koyalım!
Tilkiyle yılan arkadaş olur ve birlikte yolculuğa çıkarlar.
Bir ırmağın kenarına geldiklerinde yılan tilkiye “Tilki kardeş! Ben yüzme bilmem. Beni sırtına al da karşı kıyıya beraber geçelim!” der.
Tilki, arkadaşının teklifini kabul eder. Yılan tilkinin beline sarılır, o da ırmağa girip yüzmeye başlar.
Karşı kıyıya vardıklarında yılan “Tilki kardeş! Ben seni sokacağım!” deyiverir. Neye uğradığını şaşıran tilki, “Yılan kardeş! Biz seninle arkadaş değil miyiz? Bak, ben sana bunca iyilik ettim. Seni sırtıma al­masam ırmağı geçemezdin!” diye ne kadar dil dökmeye çalıştıysa da yılan hiç oralı olmaz ve “Bu benim huyum. Sokmak benim yapımda var!” der.
Bunun üzerine tilki bir an durur, sonra yılana “Peki yılan kardeş! Sok, ne yapalım? Bu benim kaderimmiş. Yalnız yüzüme bir defacık bak ki, ölmeden önce o güzel gözlerini son bir defa göreyim!”
Bu sözlere aldanan yılan, başını uzattığı an, tetikte duran tilki derhal atılıp başını kapıverir.
 Sonra da ölen yılanı ırmağın kenarında, kumların üzerine boylu boyunca uzatır ve kendi hilesine kurban giden arkadaşına şöyle der:
“Yoook yılan kardeş!
Ben öyle eğri büğrü arkadaş istemem!
Benimle arkadaş olacaksan, böyle dosdoğru olacaksın!”
Evet dosdoğru olun..
Hem de bu mübarek günlerde çamur atmadan..

  Bu yazı 4318 defa okunmuştur.
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI nisbar giriş betnis giriş yakabet giriş