Neden psikoloğa gitmeliyiz

İnanılanın aksine, psikoloğa sadece ağır psikolojik sorunları olan bireyler başvurmaz. Tabii ki bu bireylerle de psikoterapiye açık ve yeterli iç görüye sahip oldukları zamanlarda, sorunlarının çözülmesi yolunda çalışılıyor. Fakat ruh sağlığı profesyonellerinden destek almak için çok ağır bir psikolojik bozukluğa sahip olmanız şart değildir.

Hayatın içerisinde birbirinden farklı problemler var ve her insanın problemlere tepkisi farklıdır. Kişilerin kimi zaman bu problemleri çözmekte ve farklı bakış açılarından bakmakta zorlanabileceklerini ve hatta çözemeyebileceklerini söyleyen Özel Esentepe Hastanesi Klinik Psikoloji Bölümünden Uzm. Psk. Begüm Ece Çalışkan, “Üzerimizdeki duygusal yük tek başımıza taşımakta zorlanacağımız, duygularımızı yönetmemizi zorlaştıran ve hayattan daha az keyif aldığımızı hissettiren bir noktaya gelebilir. Bu hallerde, yardım istemek problemli değil, doğal ve insanca” dedi.

Kaygının, diğer duyguların önüne geçtiğinin ve gündelik hayattaki işlevselliği bozduğunun düşünüldüğü anlarda psikoloğa başvurulabileceğini sözlerine ekleyen Uzm. Psk. Çalışkan; “Sürekli yorgun hissediyorsanız, kendinizi yetersiz ve değersiz hissediyorsanız, öfkenizi kontrol etmekte zorlanıyorsanız, etrafınız kalabalıkken dahi kendinizi yalnız hissediyorsanız, hayır demekte ve sınırlarınızı korumakta zorlanıyorsanız veya bunu nasıl yapacağınızı dahi bilmiyorsanız psikoloğa başvurabilirsiniz” dedi. 

 “Terapilerde yargılanmayacağınızı bilirsiniz”

“Psikolog ile kurulan ilişkinin günlük yaşantıda bir arkadaş ile sohbet etmeye benzediğine inanılır. Bu düşünce oldukça yanlış ve yanıltıcıdır” diyen Özel Esentepe Hastanesi Klinik Psikoloji Bölümünden Uzm. Psk. Begüm Ece Çalışkan, “Uzman terapiye henüz başvurmamış kişilerin fikirleri yanlış yönlendirilebilir. Psikologlar, çalıştıkları psikoterapi ekolü çerçevesinde danışanları ile profesyonel bir ilişki kurarlar. Aile ve arkadaşlarınız size ihtiyaç duyduğunuz duygusal destek ve önerileri sağlıyor olabilir fakat terapist, kendi cevaplarınızı bulmanıza yardımcı olur. Bazı durumlar karşısında arkadaşlarınız önyargılı olabilir, kendi tercih edecekleri sonuca sizi yönlendirmeye daha yatkın olabilirler. Terapist sizinle geçirdiği süre boyunca objektiftir. Size ait ve güvenli bu alanda terapiste karşı dürüst olmak daha kolaydır, çünkü yargılanmayacağınızı ve konuşulan her şeyin sizinle terapistiniz arasında kalacağını bilirsiniz” şeklinde konuştu.

Arkadaşla konuşmak terapi ile aynı şey değil

Uzm. Psk. Çalışkan, “Arkadaşlık ilişkilerinde paylaşma isteği ne kadar fazla olursa olsun tam dürüstlüğü yakalamak zor olacaktır. Uzman terapistte bu oldukça kolaydır. Terapist size yardım edebilecek uzmanlığa ve bu yolda kullanabileceği araçlara sahiptir. Arkadaşla paylaşım kişi için ne kadar güvenilir bir destek olsa da ihtiyaç duyduğunuz yardım için her zaman gerekli kaynaklara, yeterli zamana ve duygusal alana sahip olmayabilirler” dedi.

Arkadaşınızdan terapistiniz olmasını ve belki terapistiniz ile arkadaş olmayı beklemenin insanca ve doğal olduğunu söyleyen Uzm. Psk. Çalışkan, “Arkadaşınız sizin terapistiniz olmadığı gibi terapistiniz de sizin arkadaşınız değildir. Arkadaşlarla konuşmak harika ve çoğu zaman çok yardımcıdır, fakat bu terapi ile aynı değildir. Benzer şekilde, terapi asla arkadaşlıkların yerini tutmaz ama ilişkilerde kendimizi anlamaya ve daha tatmin olduğumuz ilişkiler yaşamak için çalışmaya alan açar” dedi.