Sara Bahar Okuyucu
  20-02-2021 10:44:00

Affetmenin muhteşem hafifliği

Hepimiz hayatla mücadele ederken birçok haksızlığa uğradık. Hakkımızı yiyenler mi dersiniz, söz verip cayanlar mı, bize ait olana sahip çıkanlar mı, iyiliklerimize nankörlükle cevap verenler mi, yanındayım deyip ortadan kaybolanlar mı, seviyorum deyip yarı yolda koyanlar mı...
Daha sayabilirim ama ah ahh diye iç çektiğinizi duyar gibiyim...
Evet hayat hiç de öyle gül bahçeleri sunmadı önümüze.
Hepimiz takıldık dikenli tellere, yaralandık, kanadık. Çok kaldık yollarda, çok pes ettik, çok yenildik, çokta yendik.
Hayat bu adı üstünde yaşadık iliklerimize kadar hissederek acıyı da mutluluğu da.
Kimimiz yük etti sırtına yaşadıklarını, acıya tutunarak yaşadı.
Kimimiz olduğu yerde bıraktı ne varsa bir daha arkasına dönüp bakmadı.
Hepimiz bulduk bu hayatta var olmanın yollarını... Ama asıl mesele var olurken ellerimizi kirletmemekti...
Başarabildik mi? Bilinmez...
Ama şunu çok iyi biliyorum ki tecrübeyle sabit; affetmek, yüklerinden kurtulmak hep iyi gelir.
Ha unutulur mu derseniz unutulmaz aynı eski bir yara izi gibi... İzi vardır ama acısı çoktan geçmiştir. Bakınca hatırlar ama acı çekmeyiz. Tuhaf bir hissizlik halidir. Yine de her ne olursa olsun yüreği dertten şişmiş, acıları omuzlarını düşürmüş, sırtında bir kambur gibi geçmişi taşıyan bir insan olmaktan iyidir...
Affetmek iyidir...
Geçmişi geçmişte bırakmak, hesap defterini kapatmak, önüne bakmak ve yol almak iyidir...
Dönün şimdi arkanıza son bir kez daha bakın.
Affedin ne varsa, kim varsa...
Bırakın ruhunuzu özgür...
Gelecek güzel günlerin seyrine dalın...

  Bu yazı 1448 defa okunmuştur.
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI nisbar giriş betnis giriş yakabet giriş