Mustafa Yanık
  16-10-2022 23:25:00

Hadi gel köyümüze geri dönelim…

Şarkıcı Ferdi Tayfur köyünden göçle ayrılanları dönmeye çağıran bu parçayı 1990’lı yıllarda sevdirmişti topluma.

Ne ümitle geldik koca şehre/Allah sonumuzu hayır getire/Alacaklı haciz koymuş Bekir’e abo/Hadi gel köyümüze geri dönelim/Fadime’nin düğününde halay çekelim/Buralarda ağaçları kesmişler/Yerlerine taş duvarlar dikmişler/Sevdiğimi başkasına vermişler abo/Hadi gel köyümüze geri dönelim/Fadim’enin düğününde halay çekelim/Bir başkadır Toros’ların yağmuru/Anam evde hazırlamış hamuru/Çok özledim havasını, suyunu abo/ Hadi gel köyümüze geri dönelim/Fadime’nin düğününde halay çekelim.

Türkiye’de 1950’li yıllarda başlayan ekonomik ve sosyal dönüşümün yarattığı köyden kente göç, beraberinde yeni ekonomik ve sosyal olayları da getirdi. Göçün hızlı bir şekilde gerçekleşmesi  planlamaların yapılamamasına, yapılan planların hayata geçirilememesine sebep oldu.

En başta çarpık kentleşme, alt yapı yetersizliği oluştu. Belediyelerin önemi ve iş yükü arttı. Kır-Kent nüfusundaki hızlı değişim yatırımların kente kaymasına yol açtı.

Konut sıkıntısı ve gecekondulaşma ortaya çıktı. Eğitim, sağlık gibi hizmet alanlarında kentler mevcut nüfusu taşıyamayacak hale geldi.

Yerli halk ve göç edenler arasında kültürel sorunlar ortaya çıktı. Kentlerde ekonomik anlamda hızlı büyüme ve iş kollarında çeşitlilik arttı

 Yıl; 1994… Başbakan Tansu Çiller; “enflasyonu hızla düşürmek ve TL’ye istikrar sağlamak” amacıyla 5 Nisan Kararlarını alıyordu. Faizler düşsün diye piyasayı paraya boğdu ancak işe yaramadı. Halk, eline geçen parayla dövize koştu. Doların fiyatı birkaç ayda rekor düzeye ulaştı.

Aynı sürede başka bir şey oldu.  Ferdi Tayfur; “hadi gel köyümüze geri dönelim” kaseti ile piyasaya çıktı ve aylarca yok sattı. Yazar Şeref Oğuz’a göre; Çiller’den ziyade Tayfur’a güvenen vatandaş, çağrıya kulak verdi ve köye dönüş hız kazandı.

Son yıllarda tersine göçte yani kentten köye dönüşü dünyayı kasıp kavuşan Korona da hızlandırdı. Arsa satışında “Sinop, Kilis, Kırıkkale” ilk tercih oldu. Diğer iller Kocaeli, İzmir, Ankara, İstanbul, Tekirdağ, Mersin, Bursa, Sakarya, Karabük, Adana, Düzce, Eskişehir, Elazığ, Çanakkale, Malatya olarak sıralandı.

Son tahlilde ise yüksek kira artışlarının etkisi ile rekor düzeye ulaşan enflasyonun büyük şehirler ve kıyı bölgelerde çok daha sert hissedilmesi, tersine göçü artırdı. Sağlıktan perakendeye kadar birçok sektörde istihdam edilenler, yaşam maliyetinin daha düşük olduğu Anadolu’ya yöneldi.

Anadolu’da kente göç yüzünden adeta terk edilen ve sessizliğe bürünen kimi köylerde canlanma gözlenmekte. İnsanlar doydukları yerde doymanın da yollarını aramakta.

Ferdi Tayfur, yıllar sonra katıldığı bir toplantıda "Hadi Gel Köyümüze Geri Dönelim" şarkısını defalarca okuduğunu hatırlatarak, bugün bu şarkının daha iyi anlaşıldığını söylüyordu. Tayfur, bu şarkıya bugün kulak verildiği için de sevinçli olduğunu ifade ediyordu.

Ferdi Tayfur bir sanatçı duyarlılığı içinde hissiyatını ortaya koyuyordu.

Fadime’nin düğünü, köyüne dönenler ve dönecek olanların hareket merkezi oluyordu.

Çalınan davul ve zurna sesleri, halay çekenlerin narası yeniden ana ocağında olmanın keyfini yerine getirir mi dersiniz?

Hadi hayırlısı…

ENERJİ KORİDORU BİR KÖY: DUDAKLI   

Her köşesinde tarihi zenginliklerin, doğal güzelliklerin keşfedilmeyi beklediği şehir Bursa.

Dudaklı da bunlardan biri hatta ilk sıralarında. Yüzyıllara meydan okumuş köylerin, kentin belki en zor, en kötü günlerine şahit olmuş ulu çınarların bulunduğu bir cennet. Keşfedildikçe daha fazlasına ulaşılan kıymetli bir hazine. Bursa Ovası'nda, Dudaklı Deresi vadisinde. Köy önceleri, tatlı dut yetiştirildiği için ‘dudu tatlı’ adıyla anılmış. Zamanla bu söz Dudaklı olmuş. Daha eski adının Geçkinöz olduğu belgelerden anlaşılmakta.

Çınarlı yol Dudaklı köyünde bir simge gibi uzanıyor. Sessiz ve sakin olmasından dolayı doğa yürüyüşleri ve piknik için birçok kişi baharda ya da yaz mevsiminde burayı tercih etmekte. Piknik alanları Dudaklı Köyünün baş kısmında ve sonrasında Çınarlı Yol başlar.

Kaynak olarak yararlandığım dergibursa.com.tr’de yer alan bilgilere göre, Doğu Roma İmparatorluğu’nun sınır kalesi olma görevini üstlenmiş Kestel’e bağlı Gölbaşı, Dudaklı Köyü ve köyün devamında her iki tarafında tarihi çınar ağaçlarıyla dolu. Yaklaşık 1,5 kilometre uzunluğundaki bu yol çınarlarla donatılmış bir koridor gibi boylu boyunca uzanıyor önünüzde. Çevre ise meyve ağaçları ve sebze alanlarıyla rengarenk bir görüntü sunuyor.

Çınarlı Yol’da attığınız her adımda güzelliklerle dolu bir masal diyarına biraz daha yaklaştığınızı hissediyorsunuz. Dört mevsim size farklı manzaralar sunan Çınarlı Yol, şehirden kaçıp derin bir nefes almak istediğiniz her an sevgiyle kucaklıyor sizi…

Dudaklı’ya ulaşıma gelince… Dudaklı köyüne Bursa'nın tüm ilçelerinden toplu taşıma ile ulaşım sağlamak mümkün.  Kestel ilçesine daha yakın bir köy olduğundan Kestel'e gelerek buradan Dudaklı köyüne ilerlemek daha kolaydır. Bursa'ya 22 km uzaklıkta olan Dudaklı Köyü Kestel'e 16 km bir mesafede.Dudaklı Köyü birçok kişi tarafından şehrin kalabalığından kaçarak kafa dinleme alanı olarak değerlendirilmekte.

Böyle bir duruma ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız sakın ola ki ertelemeyin. Yola bir çıkın gerisi kendiliğinden gelir.

  Bu yazı 2184 defa okunmuştur.
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI nisbar giriş betnis giriş yakabet giriş