Mustafa Yanık
  13-09-2022 21:07:00

Mazgalları Uçuranlar; İnsaf yahu!

Kimi zaman ülke gündemini işgal eden olaylara kafa yormaktan, günlük hayatta karşımıza çıkan olumsuzlukları ya görmüyor ya da görmezden geliyoruz.

Sözünü ettiğimiz durum büyükşehirlerde yaygın olarak yaşanmakta, illerde seyrek de olsa rastlanmakta.

Yaya ve araç trafiğini can kaybına varacak kadar tehlikeye sokan, duyanlara görenlere ‘insaf yahu’ dedirten bir sorun.

Nasıl mı? Her mahalle ve sokakta yer alan yağmur suyu ızgaraları, hırsızlar tarafından geceleri çalınıyor. Asıl sıkıntı da bundan sonra başlıyor. Tehlikeye davetiye çıkarıyor.

Açık kalan mazgallara her an bir insan ya da aracın düşmesi söz konusu. Nitekim bu yönde gelen haberleri duyuyoruz, okuyoruz, izliyoruz.  Özellikle akşam ve gece geç saatlerde durum daha da vahim olabilmekte.

Izgaraları kim çalıyor ve ne yapıyor?  Pik döküm malzemeden üretilen yağmur suyu ızgaralarının hurda niyetine satıldığını neredeyse bilmeyen yok. Haksız sağlanan bir kazanç.  Üstelik de başkalarının can ve mal kaybı pahasına.

Ne var ki, önüne bir türlü geçilemiyor.

Yapılan iş; açık kalan mazgalların güvenlik şeridi içerisine alınması oluyor.

Bazen öyle oluyor ki bir gecede onlarca yağmur suyu ızgarası yerinden sökülüp götürülüyor. Hatta demirden yapılma ne varsa bir süre sonra yerlerinde yeller esiyor.

İyi hatırlıyorum; birkaç yıl oldu. Nilüfer ilçesinde oturduğum mahallede binaların çöp konteynerlerinin bulunduğu bölmelere ait 80 demir kapı aynı gece sırra kadem basmıştı. Bir daha ne kapılardan ses çıktı ne de götürenlerden.

Sözün burasında bir Nasreddin Hoca fıkrası paylaşalım:

Bir gün Nasreddin Hoca'nın eşeği çalınmış. Can sıkıntısı içinde durumu komşularına anlatınca her kafadan bir ses çıkmaya başlamış. 

Birisi;

- Hocam demiş niye ahırın kapısına iyi bir kilit takmadın? 

Bir başkası; 

- Evine hırsız giriyor da senin nasıl haberin olmuyor? diye konuşmuş. 

Bir diğeri de; 

- Hocam demiş, kusura bakma ama eşeğin çalınmasına en büyük sebep yine sensin. Çünkü doğru dürüst bir ahırın bile yok. Nerden baksan dökülüyor. 

Hoca kızmış; 

- Yahu demiş, iyi, güzel de kabahatin hepsi benim mi? Hırsızın hiç mi suçu yok?

***

Kötü niyetli kişiler her zaman olmuştur ve olacaktır.

Da bizler böyle olup bitenlere seyirci mi kalacağız?

Vicdan yoksunu kişilerin yarattıkları tehlikeyi umursamaları için insafa gelmelerini mi bekleyeceğiz?

Her mazgalın başında bir görevli olmayacağına göre yapılacak bir şeyler olmalı.

Bir emniyet yetkilisiyle konuştuğumda iki noktaya dikkati çekti:

‘Vatandaşın bu tarz bir olaya şahit olmaları halinde özellikle geceleri durumlarından şüphelendikleri kişiler ve araçlarını 112 Acil Polise ihbar etmeleri. Bir diğeri ise hurda alım satımı yapılan yerlerin zabıtanın da yardımıyla sıkı takibi.’

Mazgal farelerinin ızgaraları rahat söküp götüremeyecekleri bir yapılanma akla gelen önlemlerden.

Umarım bu meseleye ciddi bir eğilim olur, köklü bir çözüm getirilir.

Masumların daha fazla canı yanmadan, malı zarar görmeden. Hem de ivedi tarafından.

Hani bir söz vardır:

Dereye su gelene kadar kurbağanın gözü patlarmış!

Bizden hatırlatması.

  Bu yazı 2099 defa okunmuştur.
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI nisbar giriş betnis giriş yakabet giriş