Ekonomide şoför değişikliği

Önümüzdeki dönemin çok sevimli olmayacağını hatırlatmaya gerek yok.

Türkiye ekonomisini bu yıl nelerin beklediğini düşünürsek bir ikilemle karşılaşıyoruz. “Acı reçete” uygulanırken, ücretlilerin yükü nasıl hafifletir?

Yadsınamayacak gerçek şunu ortaya koymakta: 2024 harcamalarımızı kıstığımız bir yıl olacak.  “Biz bu masrafları, giderleri nasıl ödeyeceğiz” diye duyulan endişeler yerini koruyacak.

2024 doğru politikalarla ekonomik dengelerin yeniden oluştuğu bir bedel ödeme yılı olacak.

 Açıklanan Orta Vadeli Program'da büyümede 0,4 puanlık bir yavaşlama ile yüzde 4’lük bir hedef telaffuz edildi, yıllık enflasyonda 30 puandan fazla düşüş öngörüldü.

Ekim sonunda açıklanan enflasyon raporunda OVP tahminleri daha makul seviyelere çekildi. 2024 sonu enflasyon tahmini yüzde 36’ya yükseltildi, yüzde 42’ye kadar üst bant açıklandı. Yüzde 3,7 gibi bir büyüme oranı ima edildi.

İşler bu ortamda yürürken sürpriz bir gelişme yaşandı. Merkez Bankası Başkanlığına 9 ay önce getirilen Hafize Gaye Erkan istifasını sundu.

Bu da son 3 yılda 4’ncü Merkez Bankası başkanlığı değişikliği oldu.

Beklenmedik bu gelişmenin ardından Merkez Bankası Başkanlığı’na başkan yardımcılarından Fatih Karahan atandı.

İster istemez akıllara şu soru takıldı:

“Merkez Bankası Başkanı'nın ani değişimi piyasaları ve para politikasını nasıl etkileyebilir?”

Prof. Dr.  Oğuz Oğan, MB değişikliğinden piyasaların olumsuz etkilenmediğine dikkat çekti. “ Geliri artan kesimler esas talebi artırıyor” diye konuştu.

Uzmanlar ekonomik dengeler açısından önemli olan para politikasını kimin yönettiğinden ziyade politika duruşunda bir U-dönüşü olup olmadığına bakıldığını vurgulamakta.

Ekonomi çevrelerinde şu görüş dillendirilmekte:

“Son başkan değişikliği, önceki üç başkan değişikliğinin aksine siyasi otoritenin politika tercihlerindeki bir değişiklikten kaynaklanmıyor. Hafize Gaye Erkan’ın babası ile ilgili gündeme düşen haberlerin yarattığı kişisel ve dolayısı ile kurumsal güven kaybından kaynaklanıyor.”

Yakın bir gelecekte para politikası duruşunda bir değişiklik olmadığı sürece içeride ve yabancı yatırımcılar nezdinde bir algı değişikliğine ihtimal verilmiyor.

Ve de gelirlerde kısıtlama olabildiğince sürdürülecek. Aynı durum taleplerde de söz konusu.

Gerek Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, gerek Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın sosyal medya paylaşımlarına bakacak olursak… Politika duruşunda bir değişiklik olmadığını, şoför değişikliği olsa da aynı rotada devam edileceğini gösteriyor.