Mustafa Yanık
  Güncelleme: 30-06-2022 23:39:00   29-06-2022 23:20:00

‘Atatürk çiçeği’ adı nasıl doğdu

Çiçek dünyasında özel bir öneme ve yere sahip.

Bu çiçeğin dışında dünyada devlet adamı ismi taşıyan başka bir bitki yok.

Kökeni Meksika topraklarına dayanan ve ismini Mustafa Kemal Atatürk’ten alan bu göz alıcı çiçek, bakanları büyülemeyi başarıyor.

Bu nedenle bir Atatürk çiçeği sahibi olmak isteyenler artıyor.

Yurt  dışında  birçok isme sahip bir çiçek.

 Atatürk, ‘ülkemizde de yetişsin’ diye bu çiçek için çalışmalar yaptırmış ve her yaptığı iş gibi sonucunda başarıya ulaşmış.

Şu anda ülkemizde çok fazla sayıda yer alıyor.

Görkemli çiçek ‘poinsettia’ olan adını bitkiyi 19.yy’da Meksika’dan ABD’ye götüren ve yaygınlaştıran ABD’li devlet adamı, psikiyatrist ve bitkibilimci Joe Roberts Poinsett’den alır.

Gelelim çiçeğe Atatürk isminin verilmesine…

Atatürk adı bir süs bitkisi olarak Türkiye’de yetiştirilmesi ve tanınmasına öncülük eden Mustafa Kemal Atatürk’ten gelir. Ancak çiçeğe ismi Atatürk vermemiştir.

Araştırdığım kaynaklar beni hep aynı bilgiye ulaştırdı.

Yetiştirilmesi sırasında görevli bitkibilimcilerden gelen öneri üzerine bu isim takılmış.

 Bu çiçeğin diğer bir adı da ‘Noel yıldızı’…

Genel olarak kırmızı ve büyük çiçek açar. Bazen çiçek rengi pembe olabilir.

Çiçeklerin ortasında ise sarı çanaklar yer alır. Yapraklarının rengi ise koyu yeşildir.

 Koyu yeşil ve kırmızı renginin uyumunu bu çiçek ile keşfedersiniz.

Sözün özü: Göz alıcı bitki ismini taşıdığı Atatürk gibi dünyada eşsiz.

 

Doğanın uyanışı

Dağ yöresi, doğadaki uyanışın yakın tanığı. Son üç ayda büyük değişim yaşanıyor.

Ağaçlar çiçek açıyor,  çiçekler meyveye dönüşüyor.

Kiraz, çilek, dut ve papaz eriği derken diğerleri gününü beklemekte.

Piyasaya yeni ürünler peş peşe gelmekte. Fiyatları el yaksa da bunda en masumu doğa.

 Doğa her zaman verici oldu, tek isteği de ilgi ve sevgi. Köşe bucak canlı renklere bürünüyor.

 Yeşilin her tonu ile gür ormanlar görünüyor.

Her sabah yeni bir güne yenilenerek giriyor. Dağ yöresinde buna tanık olmak var. 

Sessizliğin içinde huzur bulmak da.

Büyükorhan, Harmancık, Orhaneli ve Keles ‘ doğanın’ kalbinde.

Bu kalpte herkese yer var. Uzak kalma sen de gel yerini al.

 Doğa doğal bir ilaç. Herkese açmış kucak. 

Yaprağın hışırtısı, suyun şırıltısı, kuşların cıvıltısı. Hepsi birer yaşam reçetesi…

Sözün özü: Hiçbir resim, her gün gördüğümüz doğa tablosu kadar güzel olamaz.

  Bu yazı 1443 defa okunmuştur.
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI nisbar giriş betnis giriş yakabet giriş