Kadına Şiddete Karşı sesler birleşti ! “İMDAT”

R&B-Pop müziğin ses getiren sanatçıları Ezgi Alaş ve Güneş, kadına şiddete karşı farkındalık yaratmak adına bir araya geldi. 

“Pacha Mama” isimli şarkısıyla müzik severlerin beğenisini kazanan Ezgi Alaş’ın yeni çalışması olan “İMDAT” şarkısı için düet yapan ikili, fark yaratacak bir proje ile ses getirdi.

Şiddeti ve eşitsizliği konu alan şarkının video klibi ise dünyaca ünlü Rus Yönetmen Lika Nadir tarafından çekildi.

Sözü ve müziği kendilerine ait olan parça ise 21 Ekim’de tüm dijital platformlarda yayınlandı…

Dünyaca ünlü plak şirketi M.O.B. Entertainment ile çalışmalarını sürdüren Ezgi Alaş ve Güneş’ten fark yaratacak bir düet çalışması geldi.

Ezgi Alaş’a ait olan maxisingle çalışmasında kadına karşı şiddet, eşitsizlik ve erkek egemenliğini konu edinen şarkı, video klibiyle de dikkatleri üzerine çekti.  

Kadın ve kadın hakları üzerine yoğunlaşan İMDAT şarkısının video klibi ise dünyaca ünlü Rus Yönetmen Lika Nadir tarafından çekildi.

Kadına yapılan haksızlıkları, ayrımcılığı ve eşitsizliği izleyiciye aktaran klip,

sözü ve müziği ile de alışılagelmişin dışına çıkarak fark yaratı.

İmdat şarkısı ile R&B ve HipHop müziğin soundlarına yer veren genç yetenek, benzersiz sesi ile de dinleyici etkisi altına alacak mı ? orasını bilemem fakat

İMDAT, 21 Ekim’de  tüm dijital platformda yerini aldı.

Ezgi Alaş’a ait olan maxisingle çalışmasında kadına karşı şiddet, eşitsizlik ve erkek egemenliğini konu edinen şarkı, video klibi ve görsel çekimleri  ise bambaşka bir detay diye bilirim.

*  * *

BU DÜNYANIN KAHRINI ÇEKEN KADIN OLMAK…

Kadına yönelik fiziksel şiddet;

Kadına zorla bir şey yaptırma ya da bir şey yapmaktan alıkoyma amacıyla, kadının iradesi dışında gerçekleşen fiziksel zarar verici eylemleri içerir.

Şiddetin en görünür biçimidir.

Daha çok bedensel güce dayanır.

Kadına yönelik şiddet,

kadınların cinsiyetleri nedeniyle maruz kaldıkları fiziksel, cinsel, psikolojik acı veya ıstırap veren ya da verebilecek olan her türlü eylem, uygulama ya da bu tür eylemlerle tehdit edilme, zorlanma veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakılmalarıdır.

Dünyanın pek çok yerinde sıklıkla rastlanan bir insan hakları ihlalidir.

Doğacak kız çocuğunu cinsiyeti sebebiyle aile içinde ve yakın çevrede iyi karşılamama,

kız çocuklarını cinsiyetleri sebebiyle okula göndermeme, aile içinde veya dışında fiziksel, cinsel saldırılara maruz bırakma, zorla evlendirme, kadını erkek çocuk doğurmadığı için aşağılama, kadına yönelik tecavüz tehdidi, evlilik içi tecavüz, namus cinayetleri, çalışma yaşamına girmenin engellenmesi, düşük ücretle çalıştırılma,

iş yaşamına erkeklere kıyasla alt pozisyonlarda başlama,

ev içi emeklerinin göz ardı edilmesi, insan ticareti gibi birçok şiddet biçimini içerir…

Dünyada kadın olmak gerçekten zor mu ?

Evet bu dünyada kadın olmak gerçekten zor.

Hele ki şu istatistiklere bakınca insan durumun ne kadar vahim olduğunu daha bir anlayabiliyor.

En gelişmiş ülkelerde bile bu ayrımcılığı apaçık görmek mümkün.

Afrika'daki hamile kadınların ölüm riski, Batı Avrupa'dakilerden 180 kat daha fazla.

Mültecilerin %80'ini kadınlar oluşturuyor.

Siyasette ve iş dünyasında da kadınların oranı gelişmiş ülkelerde bile epey düşük.

Hala bu yüzyılda…Okuma-yazma bilmeyen ve eğitim hakkından mahrum 1 milyardan fazla yetişkinin 2/3'ü kadın.

OECD ülkelerindeki bilimsel ve teknik alanlardaki üniversite mezunlarının %30'u kadın.

Gazetecilerin 1/3'ü kadın olmasına rağmen; bölüm şefi, editör ya da patronların sadece %1'i kadın.

Üniversiteyi yeni bitirmiş kadınlar, erkeklerden %20 daha az para kazanıyor. Bu fark 10 yıl içerisinde %31'e yükseliyor.

1.2 milyar yoksulun %70'ini kadınlar oluşturuyor.

Kadın cinayet kurbanlarının yüzde 70'i eşleri ya da sevgilileri tarafından öldürülüyor.

Dünyada her 3 kadından 1'i hayatının bir döneminde şiddete maruz kalıyor.

Türkiye'de kadına karşı şiddet oranı gelişmiş devletlere oranla oldukça yüksek. Özellikle varoşlarda şiddete maruz kalan kadınların oranı %97'lere kadar çıkıyor.

Dünyada 54 ülkede kadınlara yönelik ayrımcı yasalar bulunurken, 'Namus Savunması' Peru, Bangladeş, Arjantin, Ekvator, Mısır, Guatemala, İran, İsrail, Ürdün, Suriye, Lübnan ve Venezuella'nın ceza yasalarında yer alıyor.

Bir zamanlar Türkiye'de de olan 'Namus Savunması' yasası uyarınca tecavüzcü kurbanla evlenmeyi teklif eder ve kurban da kabul ederse serbest bırakılır.

Bu nokta da  bir söz söyleyeceğim …

Kadına ne diye ..ne hakla ..ne zihniyetle … ezip… hor görüp …şiddet edersin.. 

Bre soysuz senide bu dünyaya getiren, seni doyuran, sana hayat veren de bir kadın değil mi?

Bu bilgiler her zaman  rutin olarak, beyninizin bir köşesine yerleşsin…

Olmuş olan bir şey asla unutulmaz.

Bence; kadına yönelik şiddet Adem ve Havva’dan beri var olan bir şey… hep sömürülmek..hep kullanılmak ve hep kadını cinsel obje olarak görmek daha çok yazacağım sözler var ….gerisini de siz ekleyin …

Ve bu insanlığın doğuşuyla başlayan  bir ayrımcılıktır. Bu ayrımcılığa  tek sözüm ise  “şiddet insanlık tarihinin yüz karası” Sakın yanılışa çek meyin, iyicene kavrarsanız  düşünürseniz dünyanın oluşumundan bu zamana kadar da araştırı sanız  ne demek istediğimi anlarsını z (kısaca  2 örnek verecek olursam; mitolojik zamandan başlayım  Turuvalı Helen  bahanesiyle ülke işgali…  sözde aşk oysaki alt metnini araştırırsanız düpedüz kadının sömürülmesi..Jane Austen 19. yüzyılda yaşamış İngiliz roman yazarı… en ünlü kitabı da tabiri tasvir AŞK VE GURUR, fakat  kitabın esas adı ise; Gurur ve Önyargı…. Kitabı okuduğunuzda ortalama perimasalı aşk hikayesi diye bilirsiniz fakat alt metnini iyice araştırıp odaklanırsanız 19. Yüzyılda erkek egemenliği altında olan   baş yazarlık, edebiyat kesintileri karşında …genç bir kadın..  eşitlik ve özgürlük için savaşıyor. En önemlisi de o dönemde  açık fikirli kadın yazar olmak  büyük bir şans gerektiriyor. ) uzun lafın kısası;

Umarız ki eşitliğin sağlandığı bir dünya gelecekte mümkün olacak.

Günün sözü de ‘ Ezidi Atasözü’nden olsun “Bizim topraklarda önce kadınlar uyanır. Güneş sonra doğar. Çünkü güneşi doğuran kadınlardır.”

(Not: Daha detaylı bu yazımı 25 Kasım’ da ifade edeceğim.)