Funda AVCI
  Güncelleme: 17-04-2022 21:56:00   17-04-2022 21:46:00

Cesurlar asla korkak olmaz!

Her canlı bir şekilde ifade eder kendini.

Şu dönemde kimsenin anlamayacağı davranıştır susmak.

Sustum bu sefer niye susuyorsun diye kırdılar… diyemedim ki… kırıldığımdan hep bunlar.

Sizi kıran ve bunu anlamayan insanla ne konuşmak istersiniz ki ?

Bu sebeple de insan ister istemez konuşma yetisini kaybediyor…

Susarak cevap veren, ince düşünen insandır.

Konuşursa karşısındakini de kırabilme ihtimali ile susup karşısındakinin yanlış davrandığını anlamasını beklemektir.

Ama... anlamayan ve anlamayacak olan birine yapılması gereken en doğru şeydir.

Yoksa, kırıldığınızla kalacaksınız demektir.

Dilimiz var, ağzımız var, düşünce ve duygularımız var, kelime haznemiz de bol... aman, eh, peh ten çok daha fazla.

O zaman neden konuşmuyorsun güzel insan?

Niye o insanın kendisini veya hatasını düzeltmesine izin vermiyorsun?

Kimse müneccim değil ki...

Ve kimse senin aklından geçenleri okumak zorunda değil ki!

O yüzden, kırıldığın kişilerin yüzüne karşı, aklından geçenleri özgürce konuş.

Kendini ifade et.

İçine de atma...dert yükü de olma!

Şimdi sen!

Evet, bu yazıyı okuyan sen!

Sana diyorum; Hayatta hiçbir şey ve hiç kimse senden daha değerli değil.

Hayat kısa, hiçbir şey için üzülme.

 

***

Yaşam karmaşası denilen telaş içerisinde kendimizden yola çıkarak, kendimizi anlatmaya çalışırız.

Adına ‘hayat’ dediğimiz ve kendi yarattığımız bir illüzyonun içinde yaşamaktayız.

Kendi yaşam alanımızı kendimiz yaratırız.

Bu alanda yaşarken, bazen farkında olmadan tasarladıklarımızın esiri olup olmaması gerekenleri yapar, olması gerekenleri yapmadığımız da olur.

Sonra da gerçeği bulmak adına, hayatı içinden çıkılamaz hale getirip, bocalamakla tüketiriz çoğu kez.

Oysaki aradığımız ipuçları, en sade ve en basit olanda saklıdır.

Çok karmaşık sanılan şeyler bir o kadar basittir.

Önemli olan işaret parmağının ucuna değil, işaretlediği yere bakabilmek ve görebilmektir. Yazımın girişine bu yüzden

öyle başladım.Görebilmek önemlidir.

Göremeyen bir insan, bir başka insanın edindiği deneyimlerden doğan gerçekleri insanlara anlatabilmek uğruna çektiği acılara karşı tamamen duyarsızdır çünkü.

Günün birinde yaşadıklarımız artık ‘geçmiş zaman’ olduğunda, daha net anlamaya başlarız gerçekleri.Adı üstünde geçmiş… artık geçmiş geride kaldı.

Zamanda geri dönüşler yapabilip, yepyeni söylemler yaratabileceğimizi fark ederiz.

Yeni, yepyeni söylemler.

Evrende hiçbir şeyin durağan olmadığı bilinciyle bakarsak çevremize, kendi içimizde de pek çok değişim yaşadığımızı fark ederiz.

Bunları hissedebilmek bizi ‘İnsan’ yapıyor.

Bazen kimliği belirsiz bir dünyaya seslenircesine soyut;

bazen de elle tutulur casına somut;

Çünkü her canlı bir şekilde ifade eder kendini.

Sözle, bakışla, sesle, tavırla, yazıyla, kokuyla, resimle, şiirle, heykelle, haykırışla, susuşla, alkışla, küfürle, protestoyla…

Kimi zaman, ‘İntihar’ da bir ifade biçimi olabiliyor.

Ama konumuz o değil...

Şu, ya da bu şekilde ve sadece insan değil, her canlı çeşitli yöntemlerle ifade ediyor kendini.

Unutma insan evladı,

Beterin beteri var,

şükretmeyi unutma hâline.

Altından kalkamam dediğin enkazların altından kalktın.

Bu kadarını da kaldıramam dediğin her acıyı kaldırıp yoluna baktın.

Hiçbiri de seni alt edemedi.

Çünkü sen güçlüsün.

Korkuların olabilir ama sen korkak değilsin! Çünkü sen, ezberleri bozup kendi kuralını okuyan birisin..

Eeee büyüklerimiz boşa dememiş…. Cesurlar asla korkak olmaz!

Bu yüzden hayatını susarak ya da bekleyerek boşa geçirme.

Kırılgan yada korkak biri olarak değil de,

cesurca yaşamanız dileğiyle

Sevgiyle kalın.

  Bu yazı 2972 defa okunmuştur.
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI nisbar giriş betnis giriş yakabet giriş