Sen şarkılar söyle ve başar!

Müziğin insan üzerinde reddedilemez bir etkisi olduğunu düşünenlerdenim.

Bu etki bende her zaman tesirini göstermiştir.
Moral bozukluğu yaşamış olduğum anlarda, hemen anında işte o sıralar ağır, isyankâr, biraz da sorgulayıcı parçalar nedense farklı anlam kazanıyor.
Geçenlerde bir üstgeçitten geçerken, hava da tam puslu, Lilya Ever filmindeki sahneyi hatırladım, eğer arkamda "mein herz brennt" çalsaydı ve ben de bir an hiçlikte olsaydım yere çakılmamam için hiçbir sebep yoktu.

Yine geçenlerde bu hiçlik psikolojilerden birine bürünmüşüm, bir yerden dışarı çıktım, kulaklıklar takılı tabi, ‘mor ve ötesi’nden ayıp olmaz mı? Şarkısı çalmaya başladı ama farklı bir versiyonu, müzik o kadar etkileyici ki...
Sözlerinde;
“Hayat o kadar zor mu” diyor.

“Atılır mıyız oyundan, benzemezsek onlara,

Bahane mi lazım, mazeretimiz mi kalmamış,

Çok ayıp olmuş, çok ayıp olmuş” diye devam ediyor...

"Evet" dedim "hayat o kadar zor mu?" ardından "evet Allah'ım, şuan olabilir, şuan bile göç edebilirim" aslında öyle dedim ama yollarda kötü bir şekilde... Yok olmayı hiç istemem. Kazalardan çok korkarım, tatlı canım vardır. Artık hangi gidiş can yakmayacaksa onu kastetmiştim.

Demem o ki, müzik insanları transa geçirmek için hakikaten etkili, bu nedenle zikirlerde def kullanılıyor.
Allah bu trans anında ayaklarımızı kaydırmasın... Ruha enerji veren şarkılar söyleyin... Dinleyin öyle tükenmişliğe düşmeyin.
Ve hayata olumlu bakmayı öğrenin.
Onun için şu minicik yazımı şu sözlerle noktalayayım.

“Sana başarılamayacağını söyleyecek binlerce insan var. Felaket tellallığı yapacak binlerce insan var.
Seni yutmayı bekleyen tehlikeleri, sana birer birer gösterecek binlerce insan var. Ama yüzündeki gülümsemeyle ceketini çıkar ve yola koyul. Başarılamayan şeyle uğraşırken şarkılar söyle ve başar”.
Gözünü bir yıldıza diken kişi, kararını değiştirmez. Siz de kendi kutup yıldızınızı bulun ve gözünüzü ondan ayırmayın.

Sevgi ile kalın...

Günün sözü: Açılmamış kanatların büyüklüğü bilinmez. (Andre Gide)