Sedat Yalçın “Aday” olsa ne olur?

Yerel seçimlere sayılı günler kala, Ak Parti'de İl Başkanlığı yapan daha son “İstifa” ederek köşesine çekilen Sedat Yalçın siyaset sahnesine geri dönüyor… 

Henüz net bir açıklama yapılmamış olsa da Sedat Yalçın,Fatih Erbakan’ın başında bulunduğu Yeniden Refah Partisinin Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını da kabul etmiş…
Hayırlı olsun!
Sonucun olacağına dair çok sevimsiz kelimeler geçiyor içimden ama ben yine de sınırlarımı koruyarak yazayım…
 “Siz Ak Partiye karşı cephe açılmasına alkış tutanlara bakmayın. Hiçbir şey olmaz. Sedat Yalçın biraz harcama yapar… Ak Partiyi törpülemeye çalışır. Netice “Başkan” alamaz. Aday olduğu Partiyle kan uyuşmazlığı yaşar…Sonuçta yeniden köşesine çekilir”
En açık ifade ile “Öfke ile kalkan zararla oturur”
Tarih bunun en yakın şahididir..Sedat Yalçın'da..
2009 yerel  seçimlerinde Bursa’yı hatırlayın…
Bugün bile yaptığı eserlerle rahmetle anılan Hikmet Şahin, Partisi tarafından Aday gösterilmeyince kırılmış ve öfkelenmişti.Devamında DP’nin o dönem Genel Başkan Yardımcısı Harun Akın’ın da girişimleriyle Partisinden ayrılarak aday olduğunu ilan etmişti..
O dönem “Kazanamazsa bile Ak Parti'ye seçimi kaybettirir.” İfadeleri hala hafızalarda yerini koruyor..
Hatta sadakat kelimesini ağızlarından düşürmeyen zatı muhteremler bile birden bire “küskün” rolüne soyunmuştu.
Rahmetli Başkan Hikmet Şahin'in etrafında dört dönen bazı grup önderlerinden biri, "Bizi dinlemedi. Ak Partide kalsa daha iyi olurdu. Bizim onunla hukukumuz çok eskilere dayanır. Biz onu çok seviyoruz." gibi sözleri dikkatimi çekmişti.
Oysa siyasette görüntüye takılıp kalmamalı.
Görüntünün ötesindeki anlamı keşfetmeli…
Gazeteci Yüksel Baysal bile karşı mahallede oturmasına rağmen, konuyu irdelerken Sedat Yalçın’ın Ak Parti’yi zor durumda bırakacağını ısrarla vurguluyor…
Oysa Hikmet Şahin’in yaşadığı süreci en iyi bilen Gazetecilerden dir Yüksel Baysal..
Başkan Şahin katıldığı toplantılarda vatandaştan oy isterken "Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır.Kıratın yemini suyunu verin.Seçimde mühür’ü kıratın böğrüne böğrüne basın" ifadelerini  kendiside defalarca yazılarında kullanmıştır..
Sonuç;
Ak Parti 506.24  yani yüzde 47.1 oyla Recep Altepe’yi Başkanlık koltuğuna oturmasını sağladı.
Sena Kaleli ile yarışa giren CHP 289.605 yani yüzde 26.9,Eski İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu ile seçime giren MHP 132.450 ile yüzde 12.3 oy alırken, Süleyman Soylu’nun başında bulunduğu DP’den seçime giren Rahmetli Başkan Hikmet Şahin  yüzde 6.15  de kaldı…
Yani Bursa’ya o kadar hizmet vermiş bir isim Bursalılarda ancak 66.043 oy alabildi..
Ya Sedat Yalçın…
Siyaseten kirlenmemiş bir isimdir. Başkanlık yaptığı dönemlerde Alengirli işlerin içinde olduğunu en azından ben duymadım.O da Belediye Başkanlığına aday olmak için koltuğu bırakmış,aday gösterilmeyince de küsüp gitmişti.
İddia ediyorum..
Liberal kesimden gelen Sedat Yalçın,seçim sonunda herkesin her kesimin kullanacağı şu iki kelimeden ibaret olacaktır “Dağ fare doğurdu.”
Sonuç olarak Bursa’da yapılacak yerel seçim Ak Parti ile CHP arasında geçecektir..
CHP’den Mustafa Bozbey’in kazanmasını isteyen kesim Sedat Yalçın’ın adaylığına alkış tutanlardır..
Dikkatten kaçan önemli bir nokta ise İYİ Parti’den Selçuk Türkoğlu’nun adaylığını ilan etmesi...Sedat Yalçın’dan daha fazla Selçuk Türkoğlu mücadele etmek zorunda bırakılmıştır.
Çünkü, Genel Başkanları Meral Akşener’in ifadesiyle Partisi kantara çıkmış “Partisinin onuru” için mücadele etmek durumunda.
Neticede  herkesin kendi doğruları var..
Siz Bozuk terazinin başına dünyanın en dürüst adamını koysanız yine eksik tartar.
Bekleyip görelim…