Ercan AKYILDIZ
  Güncelleme: 30-10-2022 23:51:00   30-10-2022 18:40:00

Esas görevinizi yapmaktan aciz misiniz?

Her insanın mutlaka dikkat etmesi gereken hususların başına “tahammül” etmek gelir. Ancak tahammül sınırları o kadar zorlanıyor ki; Tahammülsüzlük ister istemez her alanda kendini gösteriyor. Örf adet gelenek ve göreneklerimiz bir kenara itilmiş… Mağdur aileleri düşünen bile yok…

Türkiye 1 Temmuz 2021 günü İstanbul Sözleşmesi’nden resmi olarak çekildi. Buna rağmen hala bazı devlet kurumları “sosyal alanda” ciddi denecek boyutta yaşatılmak istenen erozyona çanak tutuyor.

Bakın, öyle bir hale geldik ki; FETÖ terör örgütü mensubu oldukları gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine konulan yada meslekten ihraç edilen hakim yada savcıların verdiği “kararlar” sonucu mağdur olan ailelere karşı “Kumpas” kararları yine devletin kurumları tarafından savunuluyor olması kafadaki soru işaretlerini bir kat daha arttırıyor.

Bunun en bariz örneği Bursa Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünde yaşanıyor.8 Yıl önce başlayan ilginç bir hikayedir.”Kumpası kim kurdu” başlığı ile 2 defa gündeme getirmiştim…Haklı olduğumuz yıllar sonra tescillendi.

Kamuya ait hazine arazilerini o dönem FETÖ’ye ait kurumlara peşkeş çekilmesine itiraz eden bir vatandaşa yine FETÖ’cüler tarafından kurulan “Kumpas” ve  devamında Adliye ye kadar süren olaylar…Perişan olan bir aile…Kendisine kurulan kumpas nedeniyle, amansız bir hastalığa yakalanıp,maddi ve manevi yönden mağdur olan vatandaş…(Ayrıntısına girmeyeceğim) Türkiye’de onlarcası yaşandı…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz hain darbe girişiminde ortaya koyduğu “Dik duruş” ve  hüsrana uğrayan FETÖ’cüler…

Ardından tüm Türkiye’de olduğu gibi Bursa’da da soruşturmalar başlatıldı.Söz konusu dava ile ilgili Kumpas’ta görev alan Polis memurları meslekten ihraç edildi.Soruşturmayı yapan iki savcı görevden alındı.Davaya bakan mahkeme başkanı görevden alınıp tutuklanırken..Karara itiraz eden vicdanlı bayan hakim 1,5 sayfa karara şerh koydu…Bursa Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünün de  müdahil olarak katılımının sağlandığı davada O dönem verilen karar Yargıtay’a gönderildi…

Uzun süren araştırmaların ardından 8 yıl sonra  Yargıtay,suçlanan vatandaşın “MAĞDUR” edildiğini ve “BERAT” yönünde karar verilmesi gerektiği vurgulayarak kararı Bursa adliyesine gönderdi.Mağdur sıfatıyla şikayetçi olarak gösterilen kişinin taraf olma hakkı elinden alındı.Buraya kadar her şey normal gibi görülse de ilginç olan Bursa Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü avukatlarının hala kararın bozulmasına “itirazını” sürdürmesi…Hala FETÖcü hakimlerin verdiği kararı bozan “Yargıtay” kararına karşı direnç göstermesi.

İlginç değil mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son günlerde sıkça yaptığı, “Aile yapımızı korumakta kararlıyız” açıklamasını idrak edemeyen kamu yöneticilerinin oturdukları koltukları işgal etmesini bugün kamuoyunun vicdanına bırakıyorum.

ABD, AB, Alman Vakıfları, Soros ve  Haçlı yapıların fonladığı, Türkiye’de  bazı muhalefet Partilerinin de açıktan destek verdiği LGBT lobisi  “sözde özgürlük” adı altında kadın-erkek ilişki biçimlerinin altını oymaya devam ediyor.

Var mı itirazı olan?

Sapkın kimlikleri ve ilişki biçimlerini doğallaştırılıp el ele tutuşan iki erkeğin “Evlenmek istiyoruz” diyerek hak aradığı bir ortamda, FETÖ’cü  hakimlerim kumpasıyla mağdur, perişan olan ailelerin hakkını savunması gerekirken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı hukukçuların Fetöcü hakimlerin verdiği kararların arkasında durmaya devam etmesini de yine kamuoyunun vicdanına bırakıyorum…

Görevi aile yapısını korumak olan Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü,gerekçelerini millete açıklamak durumundadır.

Esasen şunu ifade etmek istiyorum;

FETÖ’cü hakimlerin verdiği “kararların” onca yaşanan olaylardan sonra hala arkasında durmayı sürdüren,eskort kadınların bile hakkını cansiperane savunan Bursa Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesindeki hukuk bürosu izahat yapmak zorunda değil midir?

Söz konusu davalara bakan Avukatların Bursa’da LGBT’nin yılmaz savunucusu avukatlarla aynı “kulvarda koşuyor” algısı kafalardaki soru işaretlerini kat be kat arttırıyor. Herkesin kafasındaki soru şu; Bursa Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, bünyesinde görev yapan 7 bayan Avukatın görev yaptığı “Hukuk bürosu” neyin peşinde? Sorusuna muhatap olur.

Meslekten ihraç edilen veya tutuklanan FETÖcü yargıçların verdiği ve “Yargıtay” tarafından bozularak “Berat etmesi gerekiyor” şeklindeki kararda Bursa Aile ve  Sosyal Hizmetler hukuk bürosunun “Israrlı tutumu” kime ne ifade ediyor? Sorusuna da cevap aranır.

Mazeret bildirerek Davaya katılmayacağını mahkeme heyetine aylar öncesinden bildiren Avukat hanımın alelacele davaya yeniden müdahil olmasının sanırım çalıştığı kuruma karşı bir izahı olmalı.

Bu soruların cevabını en başta başarılı bir hukukçu kimliği olan bu konuda  İstanbul’da önemli çalışmalara imza atan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık hanımefendiye açıklamak durumundadırlar…

Belki öncesinde Vali Yakup Canbolat’a ve siyasi otoriteye…Açıklasınlar da.. bizde bu sütunlarda paylaşalım… ( İsteyene istedikleri her türlü belgeyi ulaştırabilirim)

Yeter ki “Adaletin” tecellisine katkımız olsun…

  Bu yazı 6507 defa okunmuştur.
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI nisbar giriş betnis giriş yakabet giriş