Dünyada 3 sandık var

Bu satırlarda gündeme getirdiğimiz konuların,yansımalarını takip ederken,ilginç bir o kadar da düşündürücü cevaplar alıyoruz…

Bir taraftan kıskançlık dolu düşünceleriyle bataklıklarda mikrop gibi üreyen çürümüş amaçların peşinden koşanların “yalakalık” kokan ifadeleri..Bir taraftan güzel insanların yüreklerinden ortaya çıkan güzel düşüncelerin gölgesinde umutların artarak devam etmesi..

Zaten yalan ve iftiradan uzak,milletin huzuruna çıkarsanız her düşünceden,her niyetten insanı çekersiniz…İster siyasetçi olun,ister gazeteci olun ne olursanız olun bir duruşunuz varsa karşılığınız da vardır.

Manevi alemin mimarlarından Mevlana’nın “ Ya olduğun gibi görün.Yada göründüğün gibi ol” sözünün bugünde yaşatılmasıdır.

Bir dostumun anlattığı “yaşanmış” bir olayı yeniden hatırladım.

Yaptığı her konuşmada, hak ve hukuktan bahseden, dindar görünüp her türlü çirkefliğin içinde olanlara ders niteliğindedir,bankacı bir kızın hikâyesi.

Çevresinde dindar olarak bilinen defalarca hacca gidip gelen yaşlı bir adam, Parasını çekmek için Bankaya gidiyor.

Banka cüzdanını işlemlerini yapması için gişe memuru hanımefendiye veriyor. Kendisi de gişe önünde beklemeye başlıyor.

Bu arada gişe memura bayan, sol eliyle çay içerken, sağ eliyle de hesap yapıyor. Sakallı yaşlı adam bayanını sol eliyle çay içtiğini görünce hemen yerinden kalkıyor ve yüksek sesle “ Bak kızı sol elle çay içilmesi günahtır. Sen çayı sağ elinle iç” demiş.

Gişe memuru bayan gayet sakin bir şekilde cevap veriyor; “Ne yapayım amca sol elimle çay içerken, sağ elimle de senin paranın faizini hesaplıyorum”

Nasıl cevap.

Adeta ders niteliğinde…

İşte siyasette de durum farklı değil.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeme taşıdığı “Türban” meselesi hala sıcaklığını koruyor.

Bugün CHP içinde yıllarca mücadele veren başta ADD’liler olmak üzere bir kesim tepki gösteriyor. Kendilerini kandırılmış olarak hissediyor. Görünen o ki CHP içinde tepkiler artarak devam edecek.

Kendilerine göre haksız da değiller.

Sol siyaseti devrimler üzerinden tanımlayan “Laikliği” ön plana çıkaran CHP misyonunun din üzerinden şekillendirmek istenmesi CHP lilere yapılan bir haksızlık olarak değerlendiriliyor.

Bu haksızlığı da CHP’nin Başkanlık koltuğunda oturan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından gündeme getirilmesi izaha muhtaç bir durum olarak değerlendiriliyor.

Yıllarca mütedeyyin kesime ikinci sınıf muamelesi yapan sol düşüncenin,dini argümanlar üzerinden kendine rota belirlemeye çalışmasının bir karşılığının olup olmayacağını esasen sandık belirleyecektir.

Önemli olan duruş ortaya koymaktır..

Bu düşünce sağ siyaset içinde geçerlidir.

Dindar geçip her türlü melanetin içinde siyaset yapmaya çalışanların izahını “Bankacı kızın hikayesi” ile değerlendirirsek, siyasette çürümüş amaçlar peşinde koşan insanların başarısından söz edemeyiz.

Siyasi “RANT” peşinde koşanlar karşısında tarafsız kalmak,esasında haksızlığa ve yanlışa destek vermekten başka bir şey değildir.

Siyaset bilimci Maurice Duverger “Tarafsızlık statükoya destek vermektir” der ki gerçekten de çok yerinde bir tespit!

Burada siyaseti adil yapanlarla, kullananlar arasında ince bir çizgi vardır.

Son söz; çözüm sandıktır…

Ama dünyada 3 sandık vardır diyor bir dostum…

Çeyiz sandıklarımız.

Adam sandıklarımız

Bir de söz verip te tutar sandıklarımız…