Tersine göç

Bu defa “GÖÇ” şehirden köye…

Pandemi öncesine kadar “köyden şehirlere göç” sosyal yapıyı da önemli oranda etkilemişti.Şehirler de yükselen beton blokların aksine köylerde boşalıyor,gençler köylerini terk edip çıkıyor,hatta yaşlı insanlar kaderine terk ediliyordu.

İstatistiklere bakıldığında bundan tam 40 yıl önce ülke nüfusun yüzde 82’si köylerde yaşarken,18’i şehirde hayatını idame ettiriyordu. Son nüfus verilerine bakıldığında ise, sistemin tersine döndüğünü rahatlıkla görebiliyoruz. Halkın yüzde 78’i şehirlerde yüzde 22’si ise köylerde yaşamaya başladı.Bu rakam her geçen gün artıyor.

Yaşanan bu göç olgusundan Bursa da nasibini alacaktır.Anadolu'nun birçok köyünden Bursa'ya başlayan göç akınına, Bursa'nın dağ ilçelerine bağlı köylerde yaşayanların göçünü de eklersek, bugün kentte ciddi dalgalanmaların yaşanmasının müsebbibi olarak “Göçü” gösterebiliriz.

Köyden şehre başlayan göçle birlikte kent sorunlarında ciddi artışlar meydana gelmişti.Şehirlerde yaşanan yoğunluk,karmaşanın yanında işsizlik gibi önemli sıkıntılar kendini göstermeye başlamıştı.Bu sürece Pandemi nin de eklenmesiyle işler yeniden tersine döndü.

Yıllarca, aralıksız devam eden göçlerle birlikte köylerimizde çöken küçük ölçekteki ekonomi yeniden canlanmaya başladı. Köyler de ekmek pişiren fırınlarda yeniden ateş yanmaya başladı.Şehirlere bir çok gıda maddesiyle birlikte “organik yumurta” sevkiyatı bile başladı.

Göçle birlikte kaderine terk edilen,yaylalar, meralar ve tarlalar yeniden hareketlendi… Bursa'nın Orhaneli, Harmancık ve Keles gibi ilçelerine bağlı köylerde yaşayan nüfusun kış aylarında şehre inen beşte biri yeni teşviklerle birlikte arazilerini değerlendirmeye başladı.Çorak topraklar yeniden ata tohumlarıyla buluştu.

Aslında 50 yıl önce ki köylerimiz yol, su, elektrik ve kanalizasyon gibi hizmetlerden yoksundu.Ama  unutmayalım ki insanlar mutluydu.Pandemi dolayısıyla o mutlu günlerine yeniden geri dönmek için tersine göçün başladığını söylemek sanırım yanlış olmaz.

Bakın,burada yerel yönetimlerin gayretlerini de unutmayalım…Hele “İNSAN” söz konusu olduğu bir ortamda siyasi polemiklere yer olmadığını düşünüyorum.

Bursa Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Tarım A.Ş’nin köylüye verdiği destek sayesinde,dağ ilçelerindeki köyler yeniden hareketlendi.(Ayrıntılara önümüzdeki günlerde daha geniş yer vereceğim)

Bu süreçte doğanın önemi ortaya çıktı.Atıklar Belediyeler tarafından toplanarak kontrollü bir şekilde imha edilmeye başlandı.

Bu konuda önemli bir adımda Nilüfer Belediyesinden geldi.Sıfır atık sloganıyla yola çıkılmış,Alattinbey’de 1.sınıf atık toplama merkezi faaliyete geçirilmiş. Nilüfer Belediye Başkan Turgay Erdem,Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onayıyla Bursa’da ilk olma özelliğini taşıyan merkezde, elektronik atıklardan yağlara, plastiklerden cam ve ilaca kadar 14 farklı türde atığın geri dönüştürülmesine olanak sağlayacağını ifade etti.Doğal tarımın geliştirilmesi için atılan adımlar ayrı bir yazı konusu..

Son olarak şunu ifade etmek istiyorum;

Bugün köylerimizde yol, su, elektrik, kanalizasyon gibi altyapı hizmetleri tamamen yapılmış köylerimiz yaşanabilir bir halde.Daha önce köylerini terk eden insanlar geri dönmenin hesabını yapıyor.Bu defa tatil amaçlı değil,yeniden ata topraklarını eski haline getirmek için tersine göç başlamıştır..

Bu defa şehirden köye GÖÇ…