Ercan AKYILDIZ
  Güncelleme: 18-05-2022 15:53:00   18-05-2022 13:08:00

Üniversite olmuş “Yol geçen hanı”

Bulunduğu şehre değer katan ve köklü temelleri olan bir kurumun başında bulunanların her zaman büyük düşünme zorunluluğu olduğu gibi hayati önem taşıyan konularda da hassas davranmak zorundadır..

Koltuktan güç almak yerine koltuğa güç vermek aynı zamanda kurumun gücünün artmasına hatta değer kazanmasında önemli bir etken olarak karşımıza çıkar.

İnsan olma bilinciyle yapılan hareketler,gazete  sütunlarına taşınan yazılar,bir nebzede olsa yapılan yanlışların önlenmesine katkı sağlar.Ahlaki erozyonun yaşandığı bir dönemde,Bursa Uludağ Üniversitesinden ard arda gelen şikayetlerin muhatabı sanırım kurumun başında bulunan Rektör Prof.Dr.Ahmet Saim Kılavuzdur…

“Ahlaki erozyon” denilince belki birilerinin hemen yüzü düşebilir…Yanlış anlaşılmasın..Farklı algılamalara neden olmadan hemen söyleyelim.Başta Öğretim görevlileri olmak üzere personel ve öğrencilerin ortak şikayeti Üniversite de yaşanan “GÜVENLİK ZAFİYETİ”

Üniversite yol geçen hanı olmuş…Şehir züppelerinin  özel araçlarıyla mekan haline getirdiği Uludağ Üniversitesi kampusunda cirit atıyor.Kafeteryalar,kim oldukları belli olmayan insanların sohbet mekanı olmuş.Gece geç saatlerde dersten çıkan öğretim görevlileri ve öğrenciler tedirgin.Nerede ne ile karşılaşacakları belli değil.

Önceki gün Üniversitede görevli bir Doçent arkadaşla yaptığımız sohbette anlattıkları olayın vahametini ortaya koyuyor.Kendisi de gelen şikayetlerin doğruluğunu teyit eder mahiyette şu ifadeleri kullandı;

“Biz eğitimciler açısından gerçekten sıkıntı yaşıyoruz. Dersten çıktığımız da ne ile kimle karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Ders arasında yada sonrasında gidip oturacağımız bir kafeteryamız bile yok.Hastane başta olmaz üzere Üniversite bölgesine gelenler rahatlıkla bizim dersliklerin olduğu bölgele girebiliyor.Ders sonrası bir an önce okuldan uzaklaşmaya çalışıyoruz”

Ya öğrencilerin durumu…Kaldıkları yurtlara gitmek için yürümek zorunda  kalan kız öğrenciler…Gece geç saatlerde dersten çıkarak şehir merkezine ulaşmak zorunda olan  savunmasız öğrenciler…

Şimdi anlamak istemeyenlere bir kez daha anlatalım…

Uludağ Üniversitesi'nin bugüne kadar ortaya koyduğu performansın gölgelenmemesi için acil tedbir alınmalı. Esasen önemli olan sosyal faaliyetler başta olmak üzere iş çevreleriyle uyum içinde önemli projelerin gündeme geldiği bir dönemde yaşanacak güvenlik zafiyetinin nelere mal olacağının iyi hesap edilmesi gerekir.

Basit tedbirler Üniversitenin itibarını daha da arttıracağı gibi, insanların “can güvenliğinin” sağlanması noktasında eğitime de önemli katkı koyacaktır.

Doçent arkadaşımızın ifadeleriyle “Her gün binlerce kişin uğrak yeri Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi  ile Eğitim kampüsü arasındaki yol,yabancı araç trafiğine kapatılmalı.Hastaneye gelenler yine aynı güzergah üzerinden geri dönmeli.Belki zamanında iyi niyetle açılan yol bugün sıkıntıları da beraberinde getirmiştir.”

Bir süre öncesine kadar Tıp Fakültesi Hastanesiyle gündeme gelen Uludağ Üniversitesi bugün Uluslararası Üniversiteler arasında yer almasında emeği olan öğretim görevlilerinin ve geleceğimiz olan gençlerin bu serzenişleri sanırım karşılık bulacaktır.Üniversiteyi ralli pistine çeviren “müptezellerin” önü kesilecek ve herkes rahat bir nefes alacaktır.

Tabiî ki burada son söz Bursa'nın gözbebeği Uludağ Üniversitesinin tepesinde oturan Rektör Prof.Dr.Ahmet Saim Klavuz’a aittir.Kapsama alanımız da ki Üniversite de  “Güvelik zafiyeti” nedeniyle yaşanacak bir olumsuzluğun sorumlusu yine Üniversite yönetimi olacaktır.

Bakın; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bile, Ak Parti’nin başında bulunduğu dönemde yanlış yapanların gözünün yaşına bakmayıp, Osmanlı'yı 600 yıl ayakta tutan şeyin “devlet işlerinde merhamet olmaz” düsturu olduğunu bilerek bu kişilerin siyaseten kellesini aldı.

Kişiliğinden dürüstlüğünden ve gayretlerinden zerre kadar şüphe duymadığımız Rektör Saim Kılavuz’un ortaya koyacağı duruş Üniversitenin bekasına da  katkı sağlayacaktır.

Zira endişe duyulan beka öğretim görevlilerinin bekası,öğrencilerin bekasıdır.Hatta Uludağ Üniversitesinin bekasıdır.

Beka “kürk” bekası değildir...

Birileri istedi diye Üniversitenin yol geçen hanına çevrilmesini bende doğru bulmuyorum.

Unutmayalım ki “Birilerinin sözüyle hareket edenler bir süre sonra davulcu bahşişi gibi yerlerde sürünür”

Fazla söze ne hacet…

 

  Bu yazı 8229 defa okunmuştur.
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI nisbar giriş betnis giriş yakabet giriş