Ercan AKYILDIZ
  Güncelleme: 11-10-2021 17:05:00   11-10-2021 17:03:00

Kısır çekişmelerin Ak Parti’ye Kazandıracağı bir şey yoktur

Bir ihtiyaçtan ortaya çıkmış olan basın, yüzyıllardır insan yaşamında önemli bir yer edinmiştir.

 Ekonomik alanda, siyasi alanda ve toplumların sosyo-psikolojileri üzerinde etki yaratabilecek özelliğe sahip olan kitle haberleşme araçları kimi zaman kamuyu doğru yönlendirmiş kimi zaman ise çeşitli siyasi grupların ve sermaye gruplarının denetimine girmiştir.

Kamuda genel kabul görmeyen konularda bile yanlış yönlendirmenin algı operasyonlarının parçası haline gelebilmiştir.

Bugün sosyal medya aracılığı ile bu algı operasyonları geniş kitlelere ulaşma başarısını,etkisini açıkça göstermiştir.

Yani herkes tarafından kullanılan kitle haberleşme araçları,insanların toplumların ve ülkelerin kaderinde önemeli rol oynamaya başlamıştır.

Bu noktada bizi ilgilendiren ise basının yerel gazetecilik olgusu..

Yani Bursa

Yerel Haberciler Bursa’nın tarihine tanıklık eder.

Bu şehrin sesi olur.

İş insanlarıyla yada siyasilerle yapılan röportajlar tarih sayfalarında yerini alır…

O zaman biraz nostalji yapalım:

Tarih 19 Aralık 2007.Gazeteyi birlikte kurduğumuz İbrahim Erdoğan ve köşe yazarı arkadaşlarımızla birlikte yolumuz Ankara’ya düştü. Devlet Bakanı Faruk Çelik O dönem Çalışma ve Sosyal Güvelik Bakanıydı. Kendisine bir nezaket ziyaretimiz oldu.Çay sohbetinin ardından ard arda gelen kılçıklı sorularla birlikte kendisine “Bursa için ne yapıyorsunuz Sayın Bakan.Varmı önemli projeleriniz” diye sorduğumuzda kısa bir duraklamanın ardından sessizliğini bozmuştu;

“Olmaz mı olmaz mı.Ama biraz sıkıntı var.Adapazarı lobisini aşmaya çalışıyoruz.Hızlı Treni mutlaka Bursa’ya getirmeliyiz.İnşallah başaracağız.Birde Altıparmakta ki SSK binalarını Büyükşehir Belediyesine devredeceğiz.Bu binalar yıkılarak yerine Muradiye sırtlarından şelaleler akacak.Diğer alanda ise geniş bir park yapılacak.Bu bölgeyi mutlaka ama mutlaka Bursa turizmine kazandırmalıyız.”

Bakan Çelik’in bu sözleri 19 ve 24 Aralık 2007 tarihinde Meydan’ın birinci sayfasından Manşet ten verilerek okurlarına duyuruldu.

Aradan yıllar geçti..

Adapazarı lobisi aşılmasına aşılmış da “Hızlı tren” Bursa’ya bir türlü gelemedi.

Defalarca proje değişti...

Şunu ifade etmek istiyorum

Kısır siyasi çekişmelerin ne Ak partiye nede Bursa’ya kazandıracağı hiçbir şey yoktur..

Siyasi üslup tarz,ve tabi ki belli bir birikime dayanan,donanım arz eden insanlardan faydalanmak hem Ak Partinin hem de Bursa’nın yararına olacaktır.

Olası bir erken seçim yada baskın seçimde,20 yıllık İktidar Partisinin işi çokta kolay olmayacak gibi duruyor.

15 Temmuz darbe girişimi pandemi süreci ve dünyada yaşanan global ekonomik kriz toplumu olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor.

Büyükşehir belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın Gençlere yönelik çalışmaları,Sosyal belediyecilik anlamında yaptığı çalışmalar tabiî ki göz ardı edilemez.

İktidar Partisi İl Başkanı Davut Gürkan’ın gayretleri,başta Hakan Çavuşoğlu ve milletvekillerinin sahada olması,elbette önemlidir.

Bu süreçte esas önemli olan Ak Partinin yeniden fabrika ayarlarına dönmesi ve “İstişare kültürünü” ön plana alması ve tecrübeden faydalanmasıdır.

İl Danışma toplantısında Faruk Çelik’in görmezden gelinmesi,Hakan Çavuşoğlu konuşurken,Efkan Ala’nın salondan dışarı çıkmasının polemik konusu yapılmasının mantıken izah edilir bir tarafı yoktur.

Öznel ve genel yargıyı ortaya koyduktan sonra artık bir çağrı olarak kamuoyuyla paylaşabileceğimiz düşüncem şudur:

Bütün bilinçli kurnaz ve siyasi yönlendirmelere karşı çıkarak ve bir anlamda gerçek ile imitasyonu ayırt edebilmenin yüksek hemşerilik bilincinde buluşarak hepimize  parola olacak tek bir cümle:

Bu şehrin sakini değil, sahibi olalım!

  Bu yazı 5592 defa okunmuştur.
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI nisbar giriş betnis giriş yakabet giriş