“AYIPTIR” akmayan suya paramı olur?

Türkiye'nin tarımsal üretim merkezlerinden biri olan Bursa Ovası,son dönemde sulama sorunları nedeniyle zor günler geçiriyor.Ova köylerindeki tarım arazilerine su sağlayan mevcut su kaynaklarının yetersizliği ve kuyuların kuruması çiftçileri isyan noktasına getirmiş.

Tarım alanlarındaki meyve ağaçları susuzluk nedeniyle kurumaya başladı.Bu yetmiyormuş gibi Osmangazi Ova Sulama Kooperatifi, akmayan suyun parasını çiftçilerden tahsil etmeye devam ediyor.

Hep ifade ederim..İlginç bir ülkede yaşıyoruz..

Belki zamanında iyi niyetler kurulan Kooperatif ,benim edindiğim bilgiye göre çiftçilerden dönüm başına yıllık 2030 TL  tahsilat yapıyor. Ancak bugün gelinen noktada ova sulamada kullanılan kuyuların kuruduğu ve çiftçilere su sağlanmadığı ifade ediliyor.

İlginç olan ise akmayan suyun parasının çiftçiden tahsil edilmesi.Rakam öyle basit telaffuz edilecek gibi değil.10 dönüm arazisi olan bir çiftçinin yıllık 22.000 TL gibi yüksek bir bedel ödemek zorunda olması..Bu ücretlerin talep edilmesine rağmen sulama hizmetinin sunulmaması, çiftçiler arasında büyük bir huzursuzluğa yol açıyor.Tepkiler çığ gibi büyüyor..

Çiftçilerin içinde bulunduğu ekonomik zorluklar, meyve ağaçlarının kurumaya yüz tutması ayrıca gelir kaybına da çanak tutuyor. Resmi rakamlara göre 150 bin dönüm arazi içinde bulunan Soğanlı, Mutlular (M.Akif), Çukurca, Çeltik, Yeniceabat, Armutköy, Yunuseli ve Dereçavuş Mahalleleri ile Ova içerisinde arazileri olan K.Balıklı ve Panayır Mahallelerinde de benzer sorun yaşanıyor.

Esasen; dikkat çekmek istediğim konu yıllık yaklaşık 300 milyon tl tahsilat yapan bir kooperatifin aylık tahsilatı 25 milyon civarında gerçekleşiyor.Bu gelir, eski parayla 25 trilyona tekabül etmektedir. Ancak, çiftçiler su almadıkları bir dönemde bile bu yüksek ücretleri ödemek zorunda bırakılmasını şu ana kadar izah edebilecek bir kurum ya da kuruluş çıkmadı.

Şunu ifade etmek istiyorum;

Hükümetin her defasında tarım sektörünü desteklediğini açıklamasına rağmen, kooperatiflerin denetimi konusunda ciddi eksiklikler olduğunu düşünenlerdenim. 300 milyon gibi afaki rakamlardan söz ediliyor.Bu tahsilat yapılıyorsa Çiftçiye su vermekle mükellef olan ağalar başlarını avuçlarının içine alarak düşünmek zorundadır.Alternatif çözümler üretmek zorundadır.AYIP denen bir şey var.Akmayan suya tahsilat mı yapılır.

2’si BUSKİ’den olmak üzere 45 kuyunun akıbeti çiftçinin değil tahsilatı yapanların sorumluluğundadır.

Öyle yan gelip yatmak yok.Bursa Ovasındaki üreticiler zor durumda..Tarımsal üretim düşüyor.Toplanan bu paraların akıbetini sorgulamak çiftçilerin de hakkı.

Bana göre önce Akmayan suyun parasını çiftçiden tahsil eden Kooperatiflerin gelir ve giderlerinin düzenli olarak denetlenmeli.Şeffaflığın sağlanması ve suyun etkin kullanımı için yeni düzenlemeler için harekete geçilmeli..Bu yapılıyor mu?

Mevcut su kaynakları kurudu ise yeni su kaynaklarının araştırılması için yeni yatırımlar için harekete geçilmeli.Yada  alternatif sulama yöntemleri geliştirildi mi?.Sorun birinci derece tahsilatı yapanlarındır.

Netice olarak bir zamanlar Marmara’nın tahıl ambarı olarak adlandırılan  Bursa ovasından tepki sesleri adım adım yükseliyor. Sorun dolaylıda olsa hükümetin sorunu haline geliyor.

Bu yıl Tarımsal üretimde yaşanacak düşüş, Ülke ekonomisini,Bursa ekonomisini ve gıda güvenliğini olumsuz etkileyebilir.Çiftçinin sesi olup hatırlatalım istedim.