Ercan AKYILDIZ
  14-02-2021 14:46:00

AK Parti hurdalığı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeme getirdiği “Yeni Anayasa”  ile birlikte yeni bir tartışma sürecine girildi… Bu tartışmaya en fazla kim yada kimlerin tepki koymaya çalıştığını irdelemeden önce ülke güvenliğinden kısaca bahsedelim..

Zorlu kış şartlarına rağmen terörle mücadele aralıksız devam ediyor. PKK için en güvenlikli bölge olarak nitelendirilen Irak’ın GARA bölgesinde bile hainlerin inlerine girildi. Güvenlik kaynaklarından alınan bilgilere göre 40’a yakın terörist imha edildi. Nefes aldırılmıyor hainlere..

Tüm bunlar yaşanırken ülkede ilginç bir o kadar da düşündürücü gelişmelere şahit oluyoruz…

Bakın halkın yüzde 50’sinden fazlasının oyunu alarak Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın “Yeni anayasa” ile ilgili düşünceleri daha şimdiden birilerini rahatsız etmişe benziyor.

O davula vurdukça dümbelekten ses geliyor.

Oysa anayasanın ilk 4 maddesi hiç konuşulmadı,tartışılmadı bile..

Yani ilk dört madde gündeme dahi alınmadı…

Zaten Anayasada da bu yazıyor “İlk 4 madde değiştirilemez”

20 yıla yakın bir süredir ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın düşünce evrenine giremeyenler, yapılan açıklamaların içinden tek bir kelimeyi özenle çekip “Okyanusta balık yakaladık” türünden nara atıp,kısır düşünceleriyle yoğurmaya çalışanlardan tutunda,kendi yarattıkları çamur deryasında boğuşanlar bu süreçte yeni bir kampanyanın aktörü durumuna gelmişler..

Kim bunlar?

CHP’nin başını çektiği, İP, SP ve PKK’nın siyasi temsilcisi HDP lilerin salvolarına insanların itibar ettiğini düşünmüyorum…

Onların misyonu ve vizyonu ortada..

Halk tarafından bu ittifaka 20 yıldır geçit verilmedi..

Yürüttükleri kampanyalar vatandaş nazarında bir karşılık bulmadı…

Millet ittifakı çatısı altında biraya gelen partiler bölünmeye başladı.

Burada dikkat çekmek istediğim diğer önemli bir konu ise CHP’den istifa ederek Muharrem İnce ile birlikte hareket etme kararı alan 3 milletvekilinin “Siyasi literatüre” kazandırdığı o sihirli kelime..

“AKP hurdalığı ve ıskarta siyasetçiler”

İşte bu günlerde Ak Parti içinde misyonunu tamamlamış yapacak bir şeyi, söyleyecek sözü olmayan AKP'lilerin harekete geçmiş olması..

En ağır eleştiriler onlardan gelmeye başladı..

Sanki kendileri yıllarca o partide yöneticilik, Bakanlık, Başbakanlık yapmamışlar gibi, yalan becerisini önemli bir meziyetmiş gibi ikna aracı olarak kullanıp, kendilerini haklıymış gibi göstermeye çalışıyorlar…

Yıllarca Erdoğan’ın gölgesinde siyaset yapan bu insanların dilinde Erdoğan isminin anılmasından hicap duyar hale geldik.

Teröre destek veren yada terörün siyasi uzantısı olarak hareket etmeyi “itibar” olarak algılayanlarla aynı kulvara gelenlerin zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kurduğu cümlelerin ardını görmesini beklemek de abesle iştigal olur.

Kısaca “Sahtelikler” dünyasına doğru koşar adımlarla ilerliyorlar.

Bakın her şeyin sahtesi ortalığa dökülmüş.

Ülkenin birliğine zeval gelmesin düşüncesiyle bugüne kadar yapılan hainliklere eyvallah denildi.

Ancak milletin önüne saygın siyasetçi olarak çıkarılan zevatın sahteliğine öyle kolay kolay  kimse “eyvallah” demiyor.

Demokrasi,insan hakları diyerek ülkeyi yabancılara şikayet eden,terörü destekleyen siyasilere,ülkede de ajanlık yapanlara sadece biz değil kimse eyvallah demez, demeyecektir.

Savunma mekanizması olarak sosyal medyayı kullanmaya çalışan bu zihniyetin başarılı olma şansı da yoktur. Çünkü fesat cephesi dağılmaya başlamıştır.

Sorgulama yaptıkça, bozuk zihniyet yara alıyor, beleş kazanımların önüne set çekilmeye başlandı.

Zaten, bu güne kadar onların lüks hayatını finanse eden sahteliklerin açığa çıkarılmasından rahatsız olmamaları da beklenemezdi. Zamanında yapılan sahtelikler onları o kadar güçlü kıldı ki, Türkiye düşmanlarının yanında itibar görür hale geldiler.Her tarafta rahatça at oynattılar.

Şimdi ise sivil anayasa çalışmalarını başladığı şu günlerde, yaşanan sahteliklerini ortaya çıkaran insanları kendi sahteliklerinin bataklığında yok etmeye çalışıyorlar.

Tabi en kolay en pratik yolu seçerek,Cumhurbaşkanına” Tek adam diktatör” yakıştırmasını yapıyorlar.

Oysa ülkenin kalkınmasında sivil anayasanın ne kadar önemli olduğunu anlamak istemeyen bu zihniyet karşısında susmak,bir anlamda darbe anayasasını savunmak ülke geleceğini ipotek altına almak anlamına gelir.

Tüm bu gelişmeler karşısında susmak da bu ülkeye ihanet olur.

Sükûtu ağırbaşlılıkla emziren insanlar benim ne demek istediğini gayet iyi anlıyor ve algılıyorlar.

Fazla söze gerek yok.

  Bu yazı 5564 defa okunmuştur.
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI nisbar giriş betnis giriş yakabet giriş