halkalı escort,avrupa yakası escort,şişli escort,avcılar escort,esenyurt escort,beylikdüzü escort,mecidiyeköy escort,istanbul escort,şirinevler escort,avcılar escort İstanbul Escort Escort İstanbul Ankara Escort Mersin Escort Bursa Escort İzmir Escort
gaziantep escort,gaziantep rus escort,gaziantep escort,seks hikayeleri
Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki, her an her şey olabilir.
Kısacası hayatımız Allah'a emanet olmasının yanında bizim de alacağımız tedbirlere bağlı.
Eğer yaşamak istiyorsak, bu tedbirleri biran önce almalıyız…
Ne yazıyor bu Funda?
Ne diyor ya diyorsanız, 17 Ağustos'u hatırlatıp ve geçtiğimiz haftada da yaşadığımız depremi….
Olan depremi hafife almadan bir an önce çalışmaların başlatılması gerektiğini, uzun lafın kısası önceliğimiz deprem ve doğal afetlerden nasıl korunuruz ve nasıl önlemler alırız diye kafa yorulmasını isterim.
Hükumetin de vereceği kararlar belediyelerimizin önceliği bu yıldan itibaren deprem ve gerçeği olmalı.
Eğitici programlar düzenlenmeli.
Ve her haber saatinde bu gerçek hatırlatılıp ve konu gündeme taşınmalı…
Sabah kuşaklarında gelin kaynanalar, damatlar vs, yemek yarışmaları düzenleneceğine kişiye yarar eğitici programlara yer verilmeli…
Gerçi ne diyorum ben ya, sanki bu camiada değilim gibi…
Efendim bu olgularda davranırsa reyting etmez dimi, tüh düşünemedim…
Her neyse…
Türkiye bir deprem kuşağında ve bu gerçeği unutmamız gerektiğini ifade ederek, yaşanan her sallantıda korkup panik içerisinde olduğumuzu hatırlatmak istiyorum.
Yaşanan psikolojik baskı ve insanda yaşanan korku sizce hafife alınmalı mı?
Deprem olunca hatırlıyoruz.
Ya Türkiye deprem hattındaydı dimi diye…
Geçtiğimiz hafta yaşadığımız bu depremde bizim ilimizde nasibini aldı.
Azda olsa etkilendi…
Onu bırakın telefon hatları kapandı ve en yakınımdaki insanların gözlerinde korku ve yer ayağımın altından gitti geldi demesi…
17 Ağustos faciasını yaşayan dostlarımda aynı paniğin tetiklenmesi gibi.
Ve kulaklarda ya daha şiddetli olsaydı denmesi…
Ve o an benim Lise hazırlığa başladığım zaman kulaklarımda çınlayan söz;
-Kimse yok mu?
Bu sözü hatırladınız mı?
İşte o an haberlerde gördüğümüz enkaz yıkıntıları ve enkazdan çıkan elleri...
İşte gözümde bunlar canlandı…
Ya yine olursa diye...
Onun için ya yine olursa demeden önce ne gerekiyorsa yapılması gerektiğini ifade ediyorum.
Kulaktan dolma bilgilerle değil … Bu gerçeği ciddiye alıp, deprem anında neler yapılmalı diye hükumet kararıyla zorunlu eğitimler, uzman ekipler tarafından her ay, her yıl il ve ilçelerde denetimlerle faaliyete geçirilmeli.
Çünkü ülke genelinde her vatandaş bu korku psikolojisini yaşıyor ve atlatamıyor.
Türkiye bir deprem bölgesidir .
Araştırdığım ve aldığım kaynaklara dayanarak sizlere şu bilgileri kısaca sunmak istiyorum.
Türkiye Alp-Himalaya veya Akdeniz Çevresi Deprem Kuşağı olarak adlandırılan ve her yıl dünyada meydana gelen depremlerin yaklaşık yüzde 20 – 25' inin oluştuğu bölgenin en tehlikeli kesiminde yer almaktadır.
Jeolojik dönemler, tarihsel dönemler ve aletsel güncel dönem deprem aktiviteleri incelendiğinde bu ülkede deprem tehlikesinin son derecede yüksek olduğu açıkça görülmektedir.
Onun içinde bu gerçeği asla es geçmeyelim.