O Villa yıkılırsa, kimin eline ne geçecek?

Siyasette amaca giden her yol mubahtır” anlayışı ve hiçbir konsensüs sağlanmadan alınacak kararların kimseye bir faydası olmayacağı gibi Bursa’ya da bir faydası olmayacaktır.
Nilüfer Belediye başkanı Turgay Erdem’e ait olduğu iddia edilen,ancak Erdem tarafından kesin bir dille reddedilen “Kaçak villa” için yıkım kararı çıkartılmış.
Gerekçe ise hükümet tarafından çıkarılan “imar kanunu” kapsamına girmeyen villanın kaçak yapılmış olması..
Bursa kamuoyunu uzun süre meşgul eden ve hakkında yıkım kararı bulunan villanın önümüzdeki günlerde yıkılacağı ifade ediliyor.
Buna doğrudan itirazımız olamaz.
Ancak,bu villanın yıkılmasının bu saatten sonra kime ne faydası olacak?
Eker Parkta,Genç bir işadamı tarafından,1 metre yüksek yapıldı diye,yıkılarak yerle bir edilen inşaatta,milli servetin çöpe atılmasının dışında kim kazanç elde etti.
Karşı mahallede oturan bir gazeteci olarak,bu sorular son birkaç gündür,zihnimi kurcalıyor.Siyasi görüşü yada dünya görüşü ne olursa olsun,kanunlar ve kurallar herkes için geçerlidir.
Cavit Çağlar’a ait olay medya binası hakkında yıllar önce yıkım kararı verildi ama uygulanmadı. İmar yasası ile birlikte söz konusu bina yasallaştı.
Bu sadece bir tanesi..
Yüzlerce bina hakkında verilen yıkım kararı da ertelenerek uygulanmadı.
Siyasi şov yapmak isteyen,Ak parti Nilüfer ilçe Başkanı Ufuk Ay,söz konusu villanın yıkılması için şimdi var gücüyle mücadele ediyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı bile,Ak Partide ki seçimler öncesi,bu olayda ön plana çekerek kendisine siyaseten alan açmayı amaçlıyor.
Sormazlar mı adama bu villa yapılırken,niye sesiniz çıkmadı?
Kime ait olup olmadığından çok,bu villanın yıkılmasının,kime ne faydası olacak.Bursa’nın yada Bursa’da yaşayan insanların enkaz yığınından elde edeceği kazanç nedir?
Kocaman bir HİÇ
O zaman,içinde oturulacak duruma getirilen bu yapı yıkılacaksa,Bursa’da ki tüm kaçak yapılar yıkılmalı ki,insanların da vicdanları rahat etsin..
Yaşanmışlıklar vardır bu şehir de..
Tamamen düşünce özgürlüğü kapsamında,doğruyu ortaya koyma yönünde çaba sarf eden (milliyetçi ve muhafazakar) bir gazeteci olarak,doğruyu ortaya koyma yönündeki çabamız sanki farklı mecralara çekilmesin..
Bu günlerde, düşünceyi zapturapt altına alma, yönlendirme, düşünceyi hain ilan etme gayretleri aldı başını gidiyor da ondan…
Bizim mahalleye sonradan gelen ve alınların kaç olduğunu ölçtüğümüz insanlar,
Akılları sıra popülist politikalarla ön plana çıkmaya çalışıyor.
İbretle izliyoruz.
Yerel seçimlerde variyet gösteremeyip,koltuğu Turgay Erdem’e kaptıran zihniyet,17 Yıldır ülkeyi yöneten Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden RACON kesmeye kalkarak,kendi başarısızlıklarını örtmeye çalışmasın.
Önce “Nilüfer’i niye kazanamıyoruz” sorusunu kendilerine sorup,ondan sonra başkalarının yanlışlarını sorgulamaya kalksınlar..
Seçim kaybedeceksin,kaçak olduğu söylenen bina yapılırken ses çıkarmayacaksın,sonra bu girişimi hizmet olarak görüp siyasetle örtüştürmeye çalışacaksınız..
Geçiniz bunları..
Nilüfer’de başarı elde etmek istiyorsanız,kişisel ihtiraslarınızı bir kenara bırakıp, “hizmetle siyasetin nasıl örtüşebildiğine” kafa yoracaksınız.
O zaman siyasetin fonksiyonel önemi ortaya çıkar.
“Nilüferde seçimi niye kaybettik” öz eleştirisi yapma cesaretini dahi kendinde bulamayanlar,her anlamda “Adaletli olalım.İnsanlara eşit davranalım” felsefesini kendisine düstur edinen Ak Partinin Bursa’da ki uç beylerinin emeklerini gölgeleme hakkına sahip olamaz.
Olmamalıdır…
Önümüzdeki günlerde,karşı mahalleyi de Başkan Erdem’den dinlemek isterim.
Tabi her şeyi sormak kaydıyla..
Bekleyelim görelim..