Mantığa bak: Sen ruhsatı ver, polis uğraşsın!

Bu şehirde yaşanan zorlukların esas nedeni, köşe başlarında kendine yer edinen  “kötü niyetli insanlara” bürokrasiden bazı sorumsuzların omuz vermesinden kaynaklanıyor.
Bugüne kadar olan ısrarım, hayatın merkezine yerleşmeyi başaran ahlak yoksunlarına karşı vurulacak darbenin ahlaki düşünceye katkı olacağına inandığımdandır. Meslek hayatım boyunca, şehre bakışımda bu yönde olmuştur. Bundan sonra da değişeceğini düşünmüyorum.
Bursa’da gibi bir şehirde, ahlakın bir yerde erozyona uğramasının esas nedenleri arasında ilk sırayı alan masaj salonlarına yönelik eleştirilerimiz, bize insanlardan gelen serzenişlerin bir yansıması olarak değerlendirilmeli.
Bakın özellikle mütedeyyin kesimden insanların ikamet ettiği Namık Kemal Mahallesinin girişine açılan masaj salonuna ruhsat verildiği gibi yine Ulu Mahallede cafe ruhsatı verilen yerde ahlaki değerler ayaklar altına alınmış.
Sorumuz şu idi; Bu yerlere ruhsat verilirken, gidip araştırılma yapılmış mı?
Bize gelen şikayetler üzerine tarafımızdan bizzat fotoğraflanan o görüntüleri, gazete sayfalarına taşıyarak  “Durdurun bu rezaleti” başlığı ile çağrıda bulunmuştuk.
Şimdi Osmangazi Belediyesi tarafından bu çağrı üzerine bize gönderilen açıklamayı aynen yayınlayarak toplumun izanına bırakıyorum;
“Bursa Meydan Gazetesi’nin 02 Temmuz 2019 tarihli haberinde ‘Durdurun Bu Rezaleti’  başlıklı şikâyete yer verilmiştir.
Yazıda bahse konu olan Ulu Mahalledeki kafe işleten işletmeye yönelik belediyemiz Zabıta, Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü ilgili ekiplerince gerekli tetkik ve incelemeler yapıldı.
Şikâyete konu olan işletmenin, 9207 sayılı iş yeri açma ve çalışma ruhsat yönetmeliğine aykırı bir durum olmadığı tespit edilmiş olup, ahlak ile ilgili durumlar hakkında Emniyet Müdürlüğü’ne başvurulması gerekmektedir.
Ayrıca; Namık Kemal Mahallesi’ndeki masaj salonu iş yerine ilişkin olarak 306 sayılı işletme ruhsatının olduğu anlaşılmış olup, iş yerinde yapılan kontrollerde ise giriş kapısının Emniyet Müdürlüğü Ahlak Büro Ekiplerince mühürlendiği görülmüştür.
Konuya duyarlılığından dolayı okurunuza ve konuyu bize ilettiğiniz için size teşekkür eder, esenlikler dileriz.”
Ne anladınız?
Mantığa bak “Sen ruhsatı ver, sonra polis uğraşsın”
Osmangazi Ruhsat Müdürü şimdi bu soruya mantıklı bir cevap versin. Versin ki toplum vicdanı rahat etsin
“Siz ruhsat verip, insanları rahatsız edecek bir ortama zemin hazırlarken, gidip o yere baktınız mı? Yarı çıplak  kızların cirit attığı o caddede yanınıza bir yakınınızı alarak yürüdünüz mü?”
Yürüyemezsiniz… Yüzünüz kızarır, utanırsınız, başınızı öne eğersiniz…
Çünkü o mahallede yaşayan çaresiz insanların durumu bu…
Hangi akla hizmet ederek ruhsat verip, sonra da topu polise atıyorsunuz. Polis zaten gereğini yaptı, yapmaya da devam ediyor. Sizin ruhsat verdiğiniz Namık Kemal’de ki masaj salonu kapattığını siz söylüyorsunuz.
Ya Ulu Mahallede ki Cafe ne olacak?
Polisin başka işi gücü yok da orada nöbet mi tutsun? Kim kiminle iş tutuyor diye takip mi etsin? Sonra sizin ruhsat verdiğiniz o yeri kapatmak için uğraşsın öyle mi?
Öylemi?
Geçin bunları…
Belki haberiniz yoktur. Sizin ruhsat verdiğiniz o yerle ilgili belgeleri Başkan Mustafa Dündar’a bizzat ilettiğimde o da şaşırdı. Yeniden ilgili birimlerle konuşacağını ve gerekenin yapılması yönünde gayretleri olacağını ifade etti.

Başkan Dündar’ın da konuya müdahil olmasıyla bizim de,Ulu Mahalle’de yaşanan sorunun kısa sürede çözüleceği yönünde umutlarımız arttı.
Son sözüm şu ki; Ulu Mahalle’de yaşanan ahlaksızlığın, Bursa geneline yayılmasının önüne geçmek için toplumsal tepkimizi ortaya koymalıyız. “Toplumsal arınma” ancak şekilde mümkün olabilir.
Aynı fabrikanın dizayn edilmiş mahsulleriyle karşılaşmamak, şaşkınlık yaşamamak için, sesimizi yükseltmeliyiz…
Toplum adına biz sesimiz yükseltiyoruz…