Kaşıkçı: Güvenin. Ne yaptığımızı biliyoruz

Son dönemde hızla gelişen iletişim teknolojisiyle birlikte insanların kafasındaki barikatların aşılabilir olduğunu anlamak istemeyenlerin, bu ülkede, bu kentte yaşanan değişimlerinde farkında olmaları beklenemez.
Geçmişte sadece başarısızlığa imza atanlar, geçmişi hatırlamak istemedikleri gibi, başka insanların da kendileri gibi unutkan olduğunu zannederler.
Oysa Bursa özellikle sağlık alanında çağ atlamış.
Corona virüs denen illetle dünya cebelleşirken, Bursa bu mücadelede örnek teşkil edecek başarıya imza atıyor. Bursa’daki mücadelenin ana karargahının bir anlamda başında bulunan İl sağlık Müdürü Uzman Dr.Ömer Halim Kaşıkcı’ya Bursa’yı sordum…
“Hastanelerimiz ne durumda. Yoğun bakım sıkıntısı çekiyor muyuz. Doluluk oranımız nedir. Koruyucu ekipman sıkıntımız var mı. Hasta takip işlemini nasıl yapıyorsunuz”
Salgının ülkemizde görülmesiyle birlikte sağlık Bakanlığının da talimatıyla hazırlıkların başladığını ve 2 ana stratejiyi hedef olarak belirlediklerini belirten Sağlık İl Müdürü Halim Ömer Kaşıkcı şunları söyledi:
“Çalışmalarımız doğrultusunda hiçbir zaman yoğun bakım sıkıntısı yaşamadık. Rezervlerimizin yüzde 35-40’ını kullandık. Şimdi daha rahatız.Yatak sıkıntısı olmadığından hastalarımızın büyük bir kısmını yatırarak tedai ettik.Stratejik hareket ettiğimizden vakalarda ülke ortalamasının gerisinde kaldık.”
Hasta takibi için 502 kişinin Bursa’da görevlendirildiğini vurgulayan Kaşıkcı, sağlık müdürlüğünde çalışan personelin dahi sahada görev aldığını ifade etti.
Ekip olarak kriz masasında birlikte görev aldıklarını, tüm hastanelere de bu süreçte rol verildiğini söyledi Uzman Dr.Ömer Halim Kaşıkcı. Korucu ekip noktasında yeterli stoklarının bulunmasına rağmen Sağlık Bakanlığı tarafından kedilerine destek verildiğini, şu anda her hangi bir sıkıntılarının bulunmadığı vurguladı.
Bu noktada hissiyat boyutlu düşünceleri bir kenara bırakıp, ülkenin sağlık alanında geldiği noktaya bakarak değerlendirme yapmalıyız.
Her ne kadar muhalefet yapılanları görmezden gelip kafaları bulandırmaya çalışsa da, biz millet olarak terör örgütlerine yaranmak için "Katil Devlet" diye bağıranlara karşı el birliği yaparak tavır koyma becerisini göstermeliyiz.
Ülkenin geldiği noktaya bakıldığında birlik ve beraberliğe ne kadar ihtiyacımız olduğu ortadadır. 30 yıldır bu ülkede yaşanan ya da yaşatılmak istenen öfkenin nelere mal olduğunu herkes biliyor. İstikrarlı büyüyen ülkeye birileri çelme takmaya çalışıyor.
 Yıllardır oynanmak istenen oyunlar yeniden oynanmaya çalışılıyor.
Hem de içimizde bulunan işbirlikçiler kullanılarak.
Düşünce özgürlüğünü savunmak, düşüncelerini açık açık ifade etmek gelişmiş demokratik ülkelerde, herkesin ortak görüşüdür. Bunun kimseye de bir zararı yoktur.
Yeter ki düşünceler  “eyleme geçme noktasında” hakaret boyutuna varmasın insanları rahatsız etmesin. Yeter ki, her ifade adab-ı muaşeret kuralları içinde olsun.
Belki Bursa’da 100’e yakın insanımız hayatını kaybetti ama,binlerce insanımızda,hastanelerde tedavi edilerek evine gönderildi.
İl sağlık Müdürü Uzman Dr.Ömer Halim Kaşıkcı’nın şu ifadeleriyle şimdilik bitirelim;
“Bize güvensinler. Biz ne yaptığımızı biliyoruz. İnsanlarımız zaruri olmadıkça dışarı çıkmasınlar. Kalabalık yerlerde bulunmamaya özen göstersinler. Yakın temastan uzak dursunlar.”